Driver Magician, Windows işletim sistemi kurulu bilgisayarınızdaki cihazların sürücülerini yedeklemeniz, geri getirmeniz, güncellemeniz ve gerektiğinde kaldırmanız için profesyonel destek sunuyor. Yazılım sisteminizde kurulu olan bütün parçaları tanır, sabit diskten ilgili sürücüleri toplayarak sizin seçtiğiniz bir yerde yedekler. Böylece sisteminizde format gibi önemli değişikliklerden sonra bu yedeklerden sürücüleri kolayca kurabilirsiniz. Sisteminizi yeniden başlattıktan sonra bütün gerekli sürücüler çalışır hale gelir.
Özellikler
Bilgisayarınızdaki cihazların sürücülerini dört farklı mod'da yedekler.Tek tıklamayla sürücüleri geri yükler.Sistem performansı ve istikrarı için sürücüleri günceller.Sürücüleri sistemden kaldırır.İnternet üzerinden donanım tanımlama ve sürücü güncelleme veri tabanlarını günceller.Tanımlanamayan donanımları tanımlar.Donanım sürücüleriyle ilgili detaylı bilgi verir.Bütün sürücüleri tek tıklamayla çalıştırabileceğiniz bir .EXE dosyasına dönüştürür. Bu sayede Driver Magician kurmadan da sürücü dosyalarınızı geri yükleyebilirsiniz.
http://www.drivermagician.com/DriverMagician.exe
Kurulum
:: Yukarıdaki bağlantıya tıklayarak dosyayı indirin.
:: Sıkıştırılmış dosyayı açın.
:: Açılan klasör içerisindeki Setup.exe dosyasını çalıştırarak kurulumu yapın.
:: Kurulum işlemi tamamlanmıştır.
Yazılımın Künyesi
Adı: Driver Magician 3.45
Dosya Boyutu: 4.49 MB
Firma: GoldSolution Software
İşletim Sistemi: Windows 98/ME/2000/XP/Server 2003/Vista/7/x64
Dili: İngilizce
İşte şeytanın sonu .. Manchester : 0 - Beşiktaş : 1
Mükemmel bir futbol gecesinin ardından mükemmel bir galibiyet..
İşte uzun süredir beklenen Beşiktaş biraz geçte olsa bu sezon kendini göstermeye başladı.. Herkes üzerine düşen vazifeyi fazlası ile yaparak galibiyette ayrı bir yer haketti.. Rüştü'nün son dakikalarda yaptığı muhteşem kurtarışlar ise ayrı bir sevinç kaynağıdır..
Bazı arkadaşlar "yedek takım" diyerek galibiyeti gölgelemeye çalışacaklardır muhakkak ancak onlara tek lafım o "yedek takım" dan hangi futbolcuyu kendi takımlarında görmek istemezlerdi acaba ?
Son olarak hiç istemesem de keşke diyorum .. Ahh keşke önceki maçlarda biraz daha gayret gösteripte bu galibiyete daha da sevinebilseydik ..
İşte uzun süredir beklenen Beşiktaş biraz geçte olsa bu sezon kendini göstermeye başladı.. Herkes üzerine düşen vazifeyi fazlası ile yaparak galibiyette ayrı bir yer haketti.. Rüştü'nün son dakikalarda yaptığı muhteşem kurtarışlar ise ayrı bir sevinç kaynağıdır..
Bazı arkadaşlar "yedek takım" diyerek galibiyeti gölgelemeye çalışacaklardır muhakkak ancak onlara tek lafım o "yedek takım" dan hangi futbolcuyu kendi takımlarında görmek istemezlerdi acaba ?
Son olarak hiç istemesem de keşke diyorum .. Ahh keşke önceki maçlarda biraz daha gayret gösteripte bu galibiyete daha da sevinebilseydik ..
Çin hükümetinden dünyaya virüs uyarısı
Çin yeni tespit edilen tehlikeli bir virüsle ilgili olarak uyarı yayınladı. İnternet üzerinden çok çabuk yayılacağı tahmin edilen virüsün tüm dünyadaki bilgisayar kullanıcılarını tehdit ettiği açıklandı.
Worm_Piloyd.B adlı virüsün exe, html ve asp uzantılı dosyaları etkileyen virüsün kullanıcıların dosyalarını düzeltmelerine de imkan tanımadığı tespit edildi. Virüsün bulaştığı bilgisayarların internet bağlantıları üzerinden yayıldığı ve bu tehdite karşı antivirüs yazılımlarının güncellenmesi tavsiye edildi.
Worm_Piloyd.B adlı virüsün exe, html ve asp uzantılı dosyaları etkileyen virüsün kullanıcıların dosyalarını düzeltmelerine de imkan tanımadığı tespit edildi. Virüsün bulaştığı bilgisayarların internet bağlantıları üzerinden yayıldığı ve bu tehdite karşı antivirüs yazılımlarının güncellenmesi tavsiye edildi.
ASP.NET 4.0'da UrlRouting
URLReWrite, URLMapping veya URLRouting adını ne koyarsanız koyun bugün web projelerinin olmazsa olmazlarından biri de web siteleri içi linklerin okunabilir ve arama motorları tarafından rahatlıkla anlaşılabilir hale getirilmesi. Bunun için kullanılabilecek kolay veya zor birçok teknik var. Bunlardan bazıları request başına gelen adresi alıp değerlendirirken bazıları daha alt seviyelerden de ilerleyebiliyor. Bu noktada bence önemli olan olabildiğince dış ürün veya kütüphanelere başvurmadan ASP.NET içinde çözümü üretiyor olmak.
Aslında URLRouting şu anda ASP.NET MVC'de ve DynamicData projelerinde zaten kullanılıyor. Birkaç takla atarak aynı kütüphaneleri normal ASP.NET projelerine almak da mümkün. ASP.NET 4.0 tarafında ise çok daha rahat kullanıma sahip bir şekilde URLRouting karşımıza çıkıyor.
İlk olarak gelin Routing kurallarımızı belirleyelim. Bunun için sitemize bir Global.asax dosyası ekleyerek Application'ın Start event'ında gerekli tanımlamaları yapabiliyoruz.
"Sub Application_Start(ByVal sender As Object, ByVal e As EventArgs)
Routing.RouteTable.Routes.Add("Sayfalar",
new Routing.Route("sayfa/{adi}",
new Web.Routing.PageRouteHandler("~/sayfa.aspx")))
End Sub"
Yukarıda gördüğünüz kod içerisinde sanal yol olarak tanımladığımız sayfa/Daron şeklindeki adresleri sayfa.aspx'e yönlendiriyoruz. Peki "daron" parametresine ne oldu dediğinizi duyar gibiyim. Dikkat ettiyseniz aslında Daron parametresini adi adında bir değişkene aktarmış olduk. Bu değişken otomatik olarak sayfa.aspx'e gönderilecek. Sayfa.aspx içerisinde bu gibi parametrelere ulaşmak için de aşağıdaki kodu kullanabiliyoruz.
"Protected Sub Page_Load(ByVal sender As Object, ByVal e As System.EventArgs) Handles Me.Load
Dim Gelen As String = Page.RouteData.Values("adi")
Response.Write(Gelen)
End Sub"
İşte bu kadar basit. Ne kadar kolay değil mi? İsterseniz Application Startup durumda çok sayıda Routing tanımlayabilirsiniz. Tüm bu Routingler içerisindeki değerler uygun sayfalara parametre olarak gönderilecektir. Söz konusu sayfalar da bu parametreleri alarak gerekli işlemleri yapabilirler.
RouteUrl ve RouteValue
Peki ya belirli bir sayfadan diğerine link vereceksek? Hatta link verilen sayfada da parametreyi sayfa içerisindeki HTML kodunda kullanacaksak? Bir üstteki örnekte basit bir şekilde "Daron" parametresini sayfa Routing'ine gönderdik ve sayfa.aspx de bunu alıp ekrana yazdı. Oysa bunu yapmanın çok daha kolay bir yolu daha var.
Aslında URLRouting şu anda ASP.NET MVC'de ve DynamicData projelerinde zaten kullanılıyor. Birkaç takla atarak aynı kütüphaneleri normal ASP.NET projelerine almak da mümkün. ASP.NET 4.0 tarafında ise çok daha rahat kullanıma sahip bir şekilde URLRouting karşımıza çıkıyor.
İlk olarak gelin Routing kurallarımızı belirleyelim. Bunun için sitemize bir Global.asax dosyası ekleyerek Application'ın Start event'ında gerekli tanımlamaları yapabiliyoruz.
"Sub Application_Start(ByVal sender As Object, ByVal e As EventArgs)
Routing.RouteTable.Routes.Add("Sayfalar",
new Routing.Route("sayfa/{adi}",
new Web.Routing.PageRouteHandler("~/sayfa.aspx")))
End Sub"
Yukarıda gördüğünüz kod içerisinde sanal yol olarak tanımladığımız sayfa/Daron şeklindeki adresleri sayfa.aspx'e yönlendiriyoruz. Peki "daron" parametresine ne oldu dediğinizi duyar gibiyim. Dikkat ettiyseniz aslında Daron parametresini adi adında bir değişkene aktarmış olduk. Bu değişken otomatik olarak sayfa.aspx'e gönderilecek. Sayfa.aspx içerisinde bu gibi parametrelere ulaşmak için de aşağıdaki kodu kullanabiliyoruz.
"Protected Sub Page_Load(ByVal sender As Object, ByVal e As System.EventArgs) Handles Me.Load
Dim Gelen As String = Page.RouteData.Values("adi")
Response.Write(Gelen)
End Sub"
İşte bu kadar basit. Ne kadar kolay değil mi? İsterseniz Application Startup durumda çok sayıda Routing tanımlayabilirsiniz. Tüm bu Routingler içerisindeki değerler uygun sayfalara parametre olarak gönderilecektir. Söz konusu sayfalar da bu parametreleri alarak gerekli işlemleri yapabilirler.
RouteUrl ve RouteValue
Peki ya belirli bir sayfadan diğerine link vereceksek? Hatta link verilen sayfada da parametreyi sayfa içerisindeki HTML kodunda kullanacaksak? Bir üstteki örnekte basit bir şekilde "Daron" parametresini sayfa Routing'ine gönderdik ve sayfa.aspx de bunu alıp ekrana yazdı. Oysa bunu yapmanın çok daha kolay bir yolu daha var.
Gördüğünüz gibi expression builderlar kullanarak hızlıca gerekli linki yaratabiliyoruz. İşin güzel tarafı eğer Global.asax içerisinde parametre olarak "adi" parametresini alan Routing kuralını değiştirirseniz bir anda tüm projenizdeki linklerin de uygun şekilde değişip güncel hallerinin yaratılıyor olması. Böylece hiç uğraşmadan dinamik bir altyapı yaratmış oluyorsunuz.
"< id="form1" runat="server">
< id="Label1" runat="server" text="">" />
< /form>
Ayrıca yukarıdaki şekilde herhangi bir sayfaya gelen parametreyi de RouteValue expression ile rahatlıkla alıp sayfada kullanabilirsiniz.
*Daron Yöndem
A'dan Z'ye Excel 2003 Eğitim Seti Türkçe
DownloadLink: http://rapidshare.com/files/169171939/A_dan_Z_ye_Excel_E_itim_Seti_Tuerk_e_TURK.part1.ra rDownloadLink: http://rapidshare.com/files/169181310/A_dan_Z_ye_Excel_E_itim_Seti_Tuerk_e_TURK.part2.ra rDownloadLink: http://rapidshare.com/files/169190056/A_dan_Z_ye_Excel_E_itim_Seti_Tuerk_e_TURK.part3.ra rDownloadLink: http://rapidshare.com/files/169207811/A_dan_Z_ye_Excel_E_itim_Seti_Tuerk_e_TURK.part4.ra r
Word 2007 ve Google hakkında görsel eğitim CDsi
http://rapidshare.com/files/66193557/word2007-google.part1.rarhttp://rapidshare.com/files/66193558/word2007-google.part2.rar
http://rapidshare.com/files/66227887/word2007-google.part3.rar
http://rapidshare.com/files/66370019/word2007-google.part4.rar
http://rapidshare.com/files/66376681/word2007-google.part5.rar
http://rapidshare.com/files/66378467/word2007-google.part6.rar
Bilgisayarınız Yüzünüzü Tanıyarak Açılsın İsterseniz--Luxand Blink! v1.0 RC
Şifre olarak yüzünü kullanın! Blink ile...Luxand Blink! gelişmiş yüz tanıma teknolojisi ile kaydettiğiniz yüzünüzü kullanarak bilgisayarınızı açma imkanı verir. Herhangi bir aksaklık olursa mesel kameranız çalışmazsa belirleyeceğiniz şifre ilede giriş yapabilirsiniz. Kulanımı gayet basit programı kurduktan hemen sonra program fotoğrafınızı kaydederek bilgisayarı yeniden başlaıyor ve devreye giriyor, bu kadar basit...
LİNK:http://rapidshare.com/files/304476910/Luxand_Blink__v1.0_RC_-_For_Vista.rar.html
ve ya
http://hotfile.com/dl/17073730/2c6334a/Luxand_Blink__v1.0_RC_-_For_Vista.rar.html
Windows Xp İçin Başka Bir Program:http://rapidshare.com/files/290030537/LemonScreen_1.3.0_zevkliyiz.rar.html
İşletim sistemlerinde "32 Bit" - "64 Bit" arasında ki Farklar
Birçok arkadaşımız 64 bit ve 32 bit yazılım arasındaki farkı sormakta ve merak etmektedir.Sizin için derlediğim bu bilgiler 64 ve 32 bit arasındaki farkı anlamanızda şüphesiz çok yardımcı olacaktır..
32 bit ile 64 bit işlemci arasındaki fark öncelikle ram desteği ile kendini gösterir.32 bitlik bir işletim sisteminde işlem başına tahsis edilmiş en fazla 2 GB’lık bir bellek alanına sahip en çok 4 gigabaytlık (GB) sistem belleğini desteklerken 64 bitlik bir işletim sisteminde (eğer anakartınızda takabilecek yuca bulabiliseniz ) 16 Tb ye kadar sanal belleği destekleme potansiyeline sahip olabilirsiniz..
64-bit bilgi işlem, performansı bir üst düzeye çıkarmaktadır. Windows XP Professional ve Windows Server 2003’ün 32 bit sürümleri çoğu kullanıcının işletim sistemi gereksinimlerini karşılamaya devam edecektir. Ancak çok miktarda veri ile çalışan kullanıcılar veya büyük oranda bilgiyi kısa sürede işlemesi gereken kuruluşlar için 64 bit, performans ve verimlilik açısından kayda değer bir sıçrama tahtası anlamına gelmektedir.
Özel ve teknik uygulamalar için performans kazançları
32 bit ile 64 bit işlemci arasındaki fark öncelikle ram desteği ile kendini gösterir.32 bitlik bir işletim sisteminde işlem başına tahsis edilmiş en fazla 2 GB’lık bir bellek alanına sahip en çok 4 gigabaytlık (GB) sistem belleğini desteklerken 64 bitlik bir işletim sisteminde (eğer anakartınızda takabilecek yuca bulabiliseniz ) 16 Tb ye kadar sanal belleği destekleme potansiyeline sahip olabilirsiniz..
64-bit bilgi işlem, performansı bir üst düzeye çıkarmaktadır. Windows XP Professional ve Windows Server 2003’ün 32 bit sürümleri çoğu kullanıcının işletim sistemi gereksinimlerini karşılamaya devam edecektir. Ancak çok miktarda veri ile çalışan kullanıcılar veya büyük oranda bilgiyi kısa sürede işlemesi gereken kuruluşlar için 64 bit, performans ve verimlilik açısından kayda değer bir sıçrama tahtası anlamına gelmektedir.Özel ve teknik uygulamalar için performans kazançları
64-bit bilgiişlem performansının sunduğu daha büyük ve daha karmaşık modeller oluşturabilme avantajından yararlanan mühendisler otomobil ve uçak tasarımı gibi alanlarda önemli kazançlar elde edecek. Mühendisler bu sistemlerden yararlanarak simülasyon yazılımları kullanabilecek, hava akımı, basınç ve ısı gibi etmenlerin otomobil veya uçak malzemesi üzerindeki etkilerini inceleyebilecek ve ürün tasarımını geliştirmek için bu sonuçlar üzerinde çalışabilecek. 64-bit bilgiişlem kullanımı 3D animatörler, dijital sanatçılar ve oyun geliştiricileri gibi dijital içerik oluşturucuları için de önemli kazançlar sunmaktadır; bu kişiler 64-bit özelliği sayesinde üç boyutlu modeller sunmak için gereken süreyi önemli ölçüde kısaltabilecek. Bunun yanı sıra, 64-bit bilgiişlem kullanımı mali uygulamalarda da büyük veri kümelerinin hızlı bir şekilde hesaplanabilmesini ve böylelikle pazar eğilimlerinin incelenebilmesini, fiyat belirlenebilmesini ve gerçek zamanlı olarak ticaret yapılmasını sağlamakta
• Video, animasyon veya 3D modellerle çalışan dijital içerik yaratıcıları.
• CAD, CAM veya CAE’den faydalanan mekanik tasarımcıları ve mimarlar.
• Karmaşık simulatörlerden faydalanan mühendisler ve bilim adamları.
• Büyük miktarda veriyi kısa sürede işlemden geçirmesi gereken finans analizcileri.
Windows Server 2003 x64 Sürümü, bellek ağırlıklı veya büyük ölçekli veritabanlarına veya uygulamalara sahip kuruluşlar için idealdir.
Örneğin:
• Hızlı veritabanı işlemlerine bel bağlamış firmalar.
• Global firmalar, devlet ve eğitim enstitüleri.
• Karmaşık modellere ihtiyaç duyan teknik ve finansal sektörler.
• Daha fazla kullanıcıya hizmet verme ihtiyacı duyan e-ticaret siteleri.
• Uygun maliyetli bir yükseltme gerçekleştirmek isteyen, mevcut bilgi işlem sistemleri miadını doldurmuş firmalar.
Şuanda birçoğumuz işlemcilerimizin 64 bit olmasına rağmen 32 bitlik işletim sistemi kullanıyoruz.Çünki kullandığımız programların birçoğu 64 bitlik yazılım değil.Bu nedenle stabil çalışma elde edilemiyor.Ama pek yakında 64 bit lik işletim sistemleri kullanmamız kaçınılmaz olacaktır..
Google, Chrome OS'in açık kaynak kodunu paylaştı
Google, 19 Kasım Perşembe günü, işletim sistemi Google Chrome OS’in açık kaynak kodunu paylaştı. Google Chrome OS üzerinden çalışan ilk cihazlar 2010’un dördüncü çeyreğinde erişilebilir olacak. Google yetkilileri, teknoloji alanındaki ortaklarını, açık kaynak topluluklarını ve üçüncü parti geliştiricileri, işletim sisteminin gelişimine katkıda bulunmalarına davet etmek amacıyla kodu şimdiden paylaştıklarını belirtti.
Google Chrome OS, küçük boyutta ve hızlı olması sayesinde, kullanıcıların, bilgisayarlarını açıp internete girmeleri sürecini birkaç saniyeye düşürmek amacıyla tasarlandı. İşletim sistemi, Google’ın internet tarayıcısı olan Google Chrome temel alınarak yaratıldı. 2008 yılında kullanıma sunulan tarayıcı, internetteki yeni ve güçlü uygulamalara karşılık vermek amacıyla tasarlanmıştı. Google Chrome OS, bu felsefenin bir uzantısı olarak, hızlı, stabil ve güvenli bir internet deneyimine odaklanıyor.
Google Chrome OS’in başlıca özellikleri şöyle:
Hız – Google Chrome OS’in açılma ve yeniden başlatılma işlemlerinin birkaç saniyede gerçekleşecek olmasının yanı sıra, uygulamalar ve websiteleri de hızlı ve rahatça açılacak ve çalışacak.
Güvenlik – Google Chrome OS üzerinde çalışan programların hepsi çevrimiçi yürütülüyor olacak. Her bir sekme ayrı bir güvenli sanal ortamda (sandbox) çalışacağından, virüslerin ve zararlı yazılımların cihazları etkilemesi zorlaşmış olacak.
Kullanım kolaylığı – Google Chrome OS, bütün uygulamaları internet üzerinden çalıştıracak. Bu, doküman düzenlemeleri, PDF, fotoğraf/resim izlemek gibi işlemlerin internet üzerinden yapılacağı ve kullanıcıların program indirmek veya güncellemekle uğraşmak zorunda kalmayacağı anlamamına geliyor.
Google Chrome OS, küçük boyutta ve hızlı olması sayesinde, kullanıcıların, bilgisayarlarını açıp internete girmeleri sürecini birkaç saniyeye düşürmek amacıyla tasarlandı. İşletim sistemi, Google’ın internet tarayıcısı olan Google Chrome temel alınarak yaratıldı. 2008 yılında kullanıma sunulan tarayıcı, internetteki yeni ve güçlü uygulamalara karşılık vermek amacıyla tasarlanmıştı. Google Chrome OS, bu felsefenin bir uzantısı olarak, hızlı, stabil ve güvenli bir internet deneyimine odaklanıyor.
Google Chrome OS’in başlıca özellikleri şöyle:
Hız – Google Chrome OS’in açılma ve yeniden başlatılma işlemlerinin birkaç saniyede gerçekleşecek olmasının yanı sıra, uygulamalar ve websiteleri de hızlı ve rahatça açılacak ve çalışacak.
Güvenlik – Google Chrome OS üzerinde çalışan programların hepsi çevrimiçi yürütülüyor olacak. Her bir sekme ayrı bir güvenli sanal ortamda (sandbox) çalışacağından, virüslerin ve zararlı yazılımların cihazları etkilemesi zorlaşmış olacak.
Kullanım kolaylığı – Google Chrome OS, bütün uygulamaları internet üzerinden çalıştıracak. Bu, doküman düzenlemeleri, PDF, fotoğraf/resim izlemek gibi işlemlerin internet üzerinden yapılacağı ve kullanıcıların program indirmek veya güncellemekle uğraşmak zorunda kalmayacağı anlamamına geliyor.
Rönesans Fuarcılık tarafından bu yıl 34'üncü kez kapılarını açacak olan Compex Fuarı, teknoloji tutkunlarını bekliyor
Rönesans Fuarcılık tarafından her yıl düzenlenen Compex Uluslararası Bilgisayar, Tüketici ve Ev Elektroniği Fuarı kapılarını 34’üncü kez ziyaretçilerine açıyor. Lütfi Kırdar Fuar Merkezi’nde, 22 Kasım’a kadar sürecek fuarda, üst düzey teknoloji markaları en yeni ürünlerini sergileyecekler. Türk Telekom, TTNET, Toshiba, Lenovo, General Mobile, Bimeks, Develope, THY/Anadolu Jet ve Asel Grup Crestron, ESET başta olmak üzere pek çok firma ve uluslararası kuruluşun katılacağı Compex 2009’da, teknoloji tutkunları en yeni ürünleri yakından tanıma fırsatını bulacak.
EN YENİ ÜRÜNLER
Compex Fuarı’nda bilgisayar firmaları, yazılım ve donanım üreticileri, telekomünikasyon firmaları, akıllı ev elektroniği firmaları, LCD TV’ler, uzaktan kumandalı güvenlik sistemleri, internet firmaları, navigasyon cihazları, web portalları, dijital iletişim servis sağlayıcıları, dijital fotoğraf makineleri ve gereçleri üreticileri, çift sim kartlı cep telefonu ithalatçıları, akıllı ofis ve dijital yaşam teknolojileri, dijital teknolojiyi kullanan beyaz eşya üreticileri, eğitim firmaları ve medya kuruluşları, teknoloji tutkunlarına en son teknolojiyle geliştirilen ürünlerini tanıtacaklar. Fuar alanında kurulacak oyun ve eğlence alanlarında ise en yeni digital oyunları oynama fırsatını bulacak olan ziyaretçiler, düzenlenen yarışmalarla da farklı bir heyecan yaşayacaklar.
100 BİN KİŞİ BEKLENİYOR
Ziyaretçilerin www.compex.com.tr adresinden ücretsiz davetiye alabilecekleri fuarı yaklaşık 100 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Rönesans Fuarcılık Başkanı İsmet Göksel, Compex Fuarı’nın bir gelenek haline geldiğini belirterek “Bu yıl 34’üncüsünü düzenleyeceğimiz, bilişim dünyasının önde gelen firmalarının ve sektör temsilcilerinin, ürünlerini geniş kitlelere tanıtma imkanı bulacakları Compex Uluslararası Bilgisayar Fuarı, teknolojilerin buluşma noktası olarak kabul ediliyor. Compex, insanları en son teknolojiyle buluşturan, teknolojiyi kullanmaya yönlendiren bir organizasyon” dedi.
Fuar dünyaya TTNET’le bağlanacak
Compex Fuarı’nın iletişim altyapısı, Türkiye’nin lider internet servis sağlayıcısı TTNET tarafından sağlanacak. Katılımcılar ve ziyaretçiler internete TTNET WiFi ile hızlı ve kaliteli bağlanacak. Ev ve iş yeri dışında hem hızlı hem de güvenli internet erişimi sağlayan TTNET WiFi ile Türkiye’nin 81 ilinde havaalanlarından otellere, alışveriş merkezlerinden kafelere ve restaurantlara kadar 5 bin 500’ü aşkın servis noktasından WiFi uyumlu cihazlarla internete bağlanmak mümkün. TTNET müşterileri hediye dakikalar ile saatlerce ücretsiz TTNET WiFi internet erişiminden faydalanırken, TTNET müşterisi olmayanlar ise TTNET WiFi noktalarında ödeme yaparak ya da karşılama sayfasından kredi kartıyla kullanıcı adı ve şifresi alarak internete erişebiliyor.
Sobee futbol oynatacak
Bu yıl 34’üncü kez kapılarını ziyaretçilerine açacak olan Compex’te düzenlenecek aktiviteler bu yıl daha da renkleniyor. Digital oyunların yanı sıra Türk Telekom şirketler grubu kuruluşu olan Sobee’nin büyük ilgi çekmesi beklenen ‘I can Football’ adlı internet oyunu fuar alanı içine kurulacak devasa boyutlardaki sahada oynanacak. Türk futbol dünyasının yıldız isimlerinin de katılacağı bu oyunun dünya lansmanı ilk kez Compex 2009’da gerçekleştirecek.
Güvenliğin doğru adresi fuarda
ESET, Compex Fuarı’nda, NOD32 ve Eset Smart Security’nin en yeni sürümlerinin yanı sıra dünyanın ilk Türkçe mobil antivirüs yazılımını tanıtıyor. 3G uygulamasıyla giderek daha çok yaygınlaşan mobil internet ve akıllı telefonlara yönelik ilk Türkçe mobil antivirüs yazılımı olan ESET Mobile Antivirus, hızlı ve derinlemesine tarama özelliği ile mobil iletişime önem veren kullanıcılar ve işletmeler için ideal bir ürün olarak ortaya çıkıyor. ESET standının sürprizlerinden biri ise ‘Virus Killer’ oyunu olacak. Oyun standında ziyaretçiler virüs avına çıkacak.
Bimeks’te fuara özel indirim
Compex 2009’un Resmi Mağaza Sponsoru olan teknoloji marketi Bimeks, 750 metrekarelik alanda en kaliteli ürünleri en uygun fiyatla alıcılarına ulaştıracak. Fuarın tek satış noktası olan Bimeks, bilgisayarlar, cep telefonları, yazıcılar, fotoğraf makineleri, harici diskler gibi yüzlerce üründe çok özel fırsatlar sunuyor. Bimeks Compex Mağazası’nda Olympus fotoğraf makinesi 267 TL (KDV dahil) yerine 197 TL (KDV dahil), Lenovo notebook 699 dolar+KDV yerine 497 dolar+KDV, Nokia cep telefonu 599 TL (KDV dahil) yerine 499 TL (KDV dahil) fiyatıyla dikkat çeken ürünler arasında yer alıyor.
EN YENİ ÜRÜNLER
Compex Fuarı’nda bilgisayar firmaları, yazılım ve donanım üreticileri, telekomünikasyon firmaları, akıllı ev elektroniği firmaları, LCD TV’ler, uzaktan kumandalı güvenlik sistemleri, internet firmaları, navigasyon cihazları, web portalları, dijital iletişim servis sağlayıcıları, dijital fotoğraf makineleri ve gereçleri üreticileri, çift sim kartlı cep telefonu ithalatçıları, akıllı ofis ve dijital yaşam teknolojileri, dijital teknolojiyi kullanan beyaz eşya üreticileri, eğitim firmaları ve medya kuruluşları, teknoloji tutkunlarına en son teknolojiyle geliştirilen ürünlerini tanıtacaklar. Fuar alanında kurulacak oyun ve eğlence alanlarında ise en yeni digital oyunları oynama fırsatını bulacak olan ziyaretçiler, düzenlenen yarışmalarla da farklı bir heyecan yaşayacaklar.
100 BİN KİŞİ BEKLENİYOR
Ziyaretçilerin www.compex.com.tr adresinden ücretsiz davetiye alabilecekleri fuarı yaklaşık 100 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Rönesans Fuarcılık Başkanı İsmet Göksel, Compex Fuarı’nın bir gelenek haline geldiğini belirterek “Bu yıl 34’üncüsünü düzenleyeceğimiz, bilişim dünyasının önde gelen firmalarının ve sektör temsilcilerinin, ürünlerini geniş kitlelere tanıtma imkanı bulacakları Compex Uluslararası Bilgisayar Fuarı, teknolojilerin buluşma noktası olarak kabul ediliyor. Compex, insanları en son teknolojiyle buluşturan, teknolojiyi kullanmaya yönlendiren bir organizasyon” dedi.
Fuar dünyaya TTNET’le bağlanacak
Compex Fuarı’nın iletişim altyapısı, Türkiye’nin lider internet servis sağlayıcısı TTNET tarafından sağlanacak. Katılımcılar ve ziyaretçiler internete TTNET WiFi ile hızlı ve kaliteli bağlanacak. Ev ve iş yeri dışında hem hızlı hem de güvenli internet erişimi sağlayan TTNET WiFi ile Türkiye’nin 81 ilinde havaalanlarından otellere, alışveriş merkezlerinden kafelere ve restaurantlara kadar 5 bin 500’ü aşkın servis noktasından WiFi uyumlu cihazlarla internete bağlanmak mümkün. TTNET müşterileri hediye dakikalar ile saatlerce ücretsiz TTNET WiFi internet erişiminden faydalanırken, TTNET müşterisi olmayanlar ise TTNET WiFi noktalarında ödeme yaparak ya da karşılama sayfasından kredi kartıyla kullanıcı adı ve şifresi alarak internete erişebiliyor.
Sobee futbol oynatacak
Bu yıl 34’üncü kez kapılarını ziyaretçilerine açacak olan Compex’te düzenlenecek aktiviteler bu yıl daha da renkleniyor. Digital oyunların yanı sıra Türk Telekom şirketler grubu kuruluşu olan Sobee’nin büyük ilgi çekmesi beklenen ‘I can Football’ adlı internet oyunu fuar alanı içine kurulacak devasa boyutlardaki sahada oynanacak. Türk futbol dünyasının yıldız isimlerinin de katılacağı bu oyunun dünya lansmanı ilk kez Compex 2009’da gerçekleştirecek.
Güvenliğin doğru adresi fuarda
ESET, Compex Fuarı’nda, NOD32 ve Eset Smart Security’nin en yeni sürümlerinin yanı sıra dünyanın ilk Türkçe mobil antivirüs yazılımını tanıtıyor. 3G uygulamasıyla giderek daha çok yaygınlaşan mobil internet ve akıllı telefonlara yönelik ilk Türkçe mobil antivirüs yazılımı olan ESET Mobile Antivirus, hızlı ve derinlemesine tarama özelliği ile mobil iletişime önem veren kullanıcılar ve işletmeler için ideal bir ürün olarak ortaya çıkıyor. ESET standının sürprizlerinden biri ise ‘Virus Killer’ oyunu olacak. Oyun standında ziyaretçiler virüs avına çıkacak.
Bimeks’te fuara özel indirim
Compex 2009’un Resmi Mağaza Sponsoru olan teknoloji marketi Bimeks, 750 metrekarelik alanda en kaliteli ürünleri en uygun fiyatla alıcılarına ulaştıracak. Fuarın tek satış noktası olan Bimeks, bilgisayarlar, cep telefonları, yazıcılar, fotoğraf makineleri, harici diskler gibi yüzlerce üründe çok özel fırsatlar sunuyor. Bimeks Compex Mağazası’nda Olympus fotoğraf makinesi 267 TL (KDV dahil) yerine 197 TL (KDV dahil), Lenovo notebook 699 dolar+KDV yerine 497 dolar+KDV, Nokia cep telefonu 599 TL (KDV dahil) yerine 499 TL (KDV dahil) fiyatıyla dikkat çeken ürünler arasında yer alıyor.
Tipik bir internet kullanıcısıysanız 5-6 şifreniz vardır. Akılda tutmak için post-it'e mi yazıyorsunuz? Daha iyi bir yolu olmalı...
Tipik bir internet kullanıcısıysanız, ortalama 6,5 şifreniz vardır ve bunların her birini günde sekiz kez yazmak zorunda kalıyorsunuz demektir. İşvereniniz de size her üç ayda bir şifrenizi yeniletiyordur. Muhtemelen bir an gelmiş, bir sürü şifreyi ezberlemenin imkânsızlığı karşısında şifrenizi ya bir post-it’in üzerine çiziktirerek ya da kendinize e-postalayarak şifre güvenliğinizi tehdit edebilecek bir hareket de yapmışsınızdır.
Bunun daha iyi bir yolu olmalı. İşte bu daha iyi yol Carnegie Mellon Üniversitesi’ne bağlı Cylab’de şekilleniyor. Bu laboratuvarda öğretim üyeleri sadece şifrelerin ardındaki matematik teorileri değil, insanların şifreleri kullanış şekli üzerine de çalışıyor. Cylab’deki uzmanlar gözdeki iris tabakasının taranması (filmlerde müthiş gelse de gerçek hayatta pahalı ve hatalı sonuçlar veriyor) gibi biyometrik uygulamalara kuşkuyla yaklaşıyor ve sıradan insanların şifrelere mahkûm olduğunu kabul ediyor. Elde ettikleri bulgular bir şifrenin sağlamlığına dair bilinen her şeyi şüpheli hale getiriyor. Ayrıca bilim insanları radikal bir tavırla, şifrelerle baş etmenin imkânsız bir hal aldığı durumlarda size, yani kullanıcıya, şifreyi unuttuğu için bağırıp çağırmak yerine kulak verilmesi gerektiğini belirtiyor.
CyLab’den Lorrie Cranor’ın “kullanışlı güvenlik” alanındaki öncü çalışmalara belki de herkesten çok emeği geçti. Okulun Kullanışlı Gizlilik ve Güvenlik Laboratuvarı’nı kuran Cranor, okutulan ders kitabının yazarı ve dünyada ender rastlanan bu dersi veriyor. Cranor’ın işinin büyük kısmı, geleneksel şifreleme anlayışındaki açıkları araştırmaktan ibaret. Örneğin, “hatırlamayı kolaylaştırıcı şifre” modasının -Beatles’ın şarkısı “Lucy in the sky with diamonds”ın “Litsw/d” şeklinde şifre olarak kullanılması gibi ipliğini pazara çıkardı. Araştırmalar gösterdi ki, insanlar şifrelerini genellikle çok bilinen sinema replikleri, şarkı sözleri ve reklâm sloganlarından seçme eğiliminde. Bu ise baş harflerden oluşturulan şifrelerin hackerlar tarafından, eskiden düşünüldüğünden çok daha rahat kırılabilmesi demek. Daha güvenli bir yaklaşımsa, tam bir cümleyi şifre olarak kullanmak. Şifre cümlelerin hatırlanması genellikle daha kolay ve temel matematiğin göstereceği gibi, kolay hatırlanabilir uzun bir şifreyi toplam 16 harften ibaret bile olsa- kırmak birtakım kısaltmalardan oluşturulmuş kısa bir şifreye göre kat be kat daha zor.
Cümlelerin şifre olarak kullanılması fikri yeni değil. Ancak kimse bugüne kadar size bundan bahsetmemişti, çünkü yıllar boyunca, bir şifrenin karmaşıklığı sağlamlığının da bir nevi tek belirleyicisi sayıldı. Oysa AT&T Laboratuvarları’ndan Willam Cheswick’e göre bir sürü harf, rakam ve noktalama işaretinin oluşturduğu bu karmaşıklık sonucu “bir şifre faşizmine” yol açtı. Bu ise “kullanışlı güvenlik” konusunda araştırma yapan kişileri çılgına çeviriyor, çünkü şifre kırmak için gerçekleştirilen otomatik saldırıların yerini artık “yemleme” (yasa dışı yollarla bir kişinin şifresini veya kredi kartı ayrıntılarını öğrenmek) denen yöntem aldı. Yani kandırılan bilgisayar kullanıcısı şifresini -ne kadar karmaşık olursa olsun, fark etmez- kendi eliyle hacker’a veriyor artık. Yemlemeye karşı mücadele etmenin bir yolu tek kullanımlık şifreler. Özel cihazlarca üretilen bu şifrelerin bir defa kullanıldıktan sonra geçerliliği kalmıyor. Şirketlerin çalışanlarına internet sunucusuna uyan anahtar ve tek kullanımlık şifre vermesi eskiden pahalıya gelirdi, fakat maliyetler düştü. Artık Avrupa’da ev ATM makineleri yaygınlaştı. Aslında hepimizin elinin altında işe yarayabilecek bir alet var: Cep telefonu.
CyLab’den Adrian Perrig kullanıcının belli bir sitede şifresini girdiği ve çok kısa bir zamanda mesajla geçici bir şifre aldığı bir düzenek tasarladı. Artık hiçbir şeyi akılda tutmaya gerek yok. Akademik araştırmaların genelde başına geldiği gibi, sektörün bu araştırmanın farkına varması da zaman aldı. Fakat zamanla, bir yandan yaşanabilecek ciddi bir güvenlik zaafı, bir yandan da kullanıcıların bir sürü şifreyle uğraşmaktan bıkması sonucunda, muhtemelen insanlar daha kullanışlı bir güvenlik yaklaşımına daha sıcak bakmaya başlayacak.
NEWSWEEK TÜRKİYE - Nick Summers
Bunun daha iyi bir yolu olmalı. İşte bu daha iyi yol Carnegie Mellon Üniversitesi’ne bağlı Cylab’de şekilleniyor. Bu laboratuvarda öğretim üyeleri sadece şifrelerin ardındaki matematik teorileri değil, insanların şifreleri kullanış şekli üzerine de çalışıyor. Cylab’deki uzmanlar gözdeki iris tabakasının taranması (filmlerde müthiş gelse de gerçek hayatta pahalı ve hatalı sonuçlar veriyor) gibi biyometrik uygulamalara kuşkuyla yaklaşıyor ve sıradan insanların şifrelere mahkûm olduğunu kabul ediyor. Elde ettikleri bulgular bir şifrenin sağlamlığına dair bilinen her şeyi şüpheli hale getiriyor. Ayrıca bilim insanları radikal bir tavırla, şifrelerle baş etmenin imkânsız bir hal aldığı durumlarda size, yani kullanıcıya, şifreyi unuttuğu için bağırıp çağırmak yerine kulak verilmesi gerektiğini belirtiyor.
CyLab’den Lorrie Cranor’ın “kullanışlı güvenlik” alanındaki öncü çalışmalara belki de herkesten çok emeği geçti. Okulun Kullanışlı Gizlilik ve Güvenlik Laboratuvarı’nı kuran Cranor, okutulan ders kitabının yazarı ve dünyada ender rastlanan bu dersi veriyor. Cranor’ın işinin büyük kısmı, geleneksel şifreleme anlayışındaki açıkları araştırmaktan ibaret. Örneğin, “hatırlamayı kolaylaştırıcı şifre” modasının -Beatles’ın şarkısı “Lucy in the sky with diamonds”ın “Litsw/d” şeklinde şifre olarak kullanılması gibi ipliğini pazara çıkardı. Araştırmalar gösterdi ki, insanlar şifrelerini genellikle çok bilinen sinema replikleri, şarkı sözleri ve reklâm sloganlarından seçme eğiliminde. Bu ise baş harflerden oluşturulan şifrelerin hackerlar tarafından, eskiden düşünüldüğünden çok daha rahat kırılabilmesi demek. Daha güvenli bir yaklaşımsa, tam bir cümleyi şifre olarak kullanmak. Şifre cümlelerin hatırlanması genellikle daha kolay ve temel matematiğin göstereceği gibi, kolay hatırlanabilir uzun bir şifreyi toplam 16 harften ibaret bile olsa- kırmak birtakım kısaltmalardan oluşturulmuş kısa bir şifreye göre kat be kat daha zor.
Cümlelerin şifre olarak kullanılması fikri yeni değil. Ancak kimse bugüne kadar size bundan bahsetmemişti, çünkü yıllar boyunca, bir şifrenin karmaşıklığı sağlamlığının da bir nevi tek belirleyicisi sayıldı. Oysa AT&T Laboratuvarları’ndan Willam Cheswick’e göre bir sürü harf, rakam ve noktalama işaretinin oluşturduğu bu karmaşıklık sonucu “bir şifre faşizmine” yol açtı. Bu ise “kullanışlı güvenlik” konusunda araştırma yapan kişileri çılgına çeviriyor, çünkü şifre kırmak için gerçekleştirilen otomatik saldırıların yerini artık “yemleme” (yasa dışı yollarla bir kişinin şifresini veya kredi kartı ayrıntılarını öğrenmek) denen yöntem aldı. Yani kandırılan bilgisayar kullanıcısı şifresini -ne kadar karmaşık olursa olsun, fark etmez- kendi eliyle hacker’a veriyor artık. Yemlemeye karşı mücadele etmenin bir yolu tek kullanımlık şifreler. Özel cihazlarca üretilen bu şifrelerin bir defa kullanıldıktan sonra geçerliliği kalmıyor. Şirketlerin çalışanlarına internet sunucusuna uyan anahtar ve tek kullanımlık şifre vermesi eskiden pahalıya gelirdi, fakat maliyetler düştü. Artık Avrupa’da ev ATM makineleri yaygınlaştı. Aslında hepimizin elinin altında işe yarayabilecek bir alet var: Cep telefonu.
CyLab’den Adrian Perrig kullanıcının belli bir sitede şifresini girdiği ve çok kısa bir zamanda mesajla geçici bir şifre aldığı bir düzenek tasarladı. Artık hiçbir şeyi akılda tutmaya gerek yok. Akademik araştırmaların genelde başına geldiği gibi, sektörün bu araştırmanın farkına varması da zaman aldı. Fakat zamanla, bir yandan yaşanabilecek ciddi bir güvenlik zaafı, bir yandan da kullanıcıların bir sürü şifreyle uğraşmaktan bıkması sonucunda, muhtemelen insanlar daha kullanışlı bir güvenlik yaklaşımına daha sıcak bakmaya başlayacak.
NEWSWEEK TÜRKİYE - Nick Summers
Nintendo Wii için hazırlanan Your Shape adlı spor oyunu için model olarak eski Playboy güzeli Jenny McCarthy seçildi
Nintendo Wii'nin kablosuz kumandalarıyla spor oyunları oynamanız mümkün. Ancak yapımcı firma oyunun kurallarında bir değişikliğe gitti. Your Shape adlı oyunda kumandalara bağlılık yok. Kamera karşısında oynanacak olan oyunda eski Playboy güzeli Jenny McCarthy size spor hareketlerini yapacak.Oyunla beraber satılan kamera aracılığı ile yaptığınız hareketler analiz edilecek. Karşısında Jenny McCarthy'i görenlerin oyunda yüksek puanlar alması beklenmiyor.
Bir Amerikalı gazetecinin gözüyle Atatürk
Princeton Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Heath Lowry, 1921'de Atatürk ile röportaj yapan Amerikalı gazeteci Clarence Streit'in izlenimlerini aktararak, ''Streit'e göre Atatürk'ün gözlerinde düşlerini gerçekleştiren idealist bir ifadesi vardı. Yaşam biçimi ve liderliğinde gösterişten, kendini beğenmişlikten eser yoktu'' dedi.
Heath Lowry, Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nde, 1921 yılında Atatürk ile röportaj yapan Amerikalı gazeteci Clarence Streit'in anıları ile Anadolu ve Ankara'dan çektiği fotoğraflarla ilgili sunum yaptı.
Üniversitede ''Osmanlı ve Çağdaş Türkiye Etütleri Atatürk Profesörü'' olan Lowry, Kurtuluş Savaşı'nın en şiddetli döneminde Ankara'yı ziyaret eden ilk yabancı gazetecilerden Streit ile kendisinin 1983 yılında tanıştığını söyledi.
Streit'in Türkiye'den döndükten sonra yaşadıklarını el yazısına döktüğünü, ancak adını ''Bilinmeyen Türkler'' koyduğu kitabına yayımcı bulamadığını anlatan Lowry, Streit'in kendisine bu el yazmaları ile fotoğraflarını verdiğini ve yayınlamak üzere anlaştıklarını bildirdi.
-ATATÜRK İLE ÖZEL GÖRÜŞME-
Lowry, Streit'in Türkiye ile ilgili anılarını aktararak, Streit'in Atatürk ile röportajını 3 Mart 1921 yılında Ankara Garı'ndaki konutunda yaptığını kaydetti.
Ankara'ya geldiğinde buranın henüz başkent yapılmaya karar verilmediğini ve onun Atatürk'e başkentin nereye kurulacağına ilişkin soru yönelttiğini dile getiren Lowry, İstanbul'un geleneksel başkentleri olduğunu, ancak 1. Dünya Savaşı'ndan ders aldıklarını belirten Atatürk'ün, meclisin korunabilmesi açısından Anadolu'nun merkezinde bir yere kurulmasını tercih ettiğini Streit'e anlattığını dile getirdi.
Streit'in Ankara'da TBMM oturumlarına katıldığını, kabine üyeleri ve İsmet İnönü ile de görüştüğünü ifade eden Lowry, Streit'in Atatürk ile ilgili izlenimlerini de şöyle aktardı:
''Beni Türk konukseverliğiyle karşıladı. Benimle 2 saat boyunca rahatça Fransızca konuştu. Yakışıklı ve güzel görünümlü bir adam. Çok düzgün giyimli, düzgün konuşuyordu. 40 yaşındaydı ama daha genç gösteriyordu. Geniş alnı, ağız ve çene yapısıyla bir savaşçının hatlarına sahipti ama onu gözlüklü ve kalpaksız gördüğünüzde bir profesör izlenimi veriyordu. Gözlerinde düşlerini gerçekleştiren bir idealist ifadesi vardı. Bende güçlü bir karakter izlenimi yarattı. Yaşam biçimi ve liderliğinde gösterişten, kendini beğenmişlikten eser yoktu. Makam arabası ve konutunu koruyan korumalardan başka, diğer devlet başkanlarının sahip oldukları onda yoktu. Röportajdan sonra çok inandığı ülkesini tanıdım.''
-''HALKLA SAMİMİ''-
Streit'in, TBMM oturumlarından birini izlerken yaşadıklarına da değinen Lowry, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Anlattığına göre, Atatürk içeri yalnız girmiş, boş bir koltuğa oturmuş, çevresindekilerle sohbet etmiş, milletvekilleri seçim bölgelerine göre çağrılırken diğer milletvekilleriyle aynı tonda Atatürk'ün ismi de okunmuş, o da oyunu kullanıp yerine oturmuş. Streit, 'Eğer Atatürk'ü görmeseydim onu orada tanımazdım' dedi.
Atatürk Ankara'da yürürken görülebiliyordu, insanlarla şakalaşırken, konuşurken sıcaktı ve Streit, Atatürk hakkında Batı'daki diktatör suçlamalarının gerçeği yansıtmadığını gözlemledi. Türkiye'de o dönem hiçbir yerde Atatürk fotoğrafını görmediğini dile getirdi.'
'Streit'in Atatürk'e dine yönelik tutumunu sorduğunu belirten Lowry, bu soruyu duyan Atatürk'ün din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmamasının önemi üzerinde durduğunu söylediğini aktardı.
Atatürk'ün, Streit ile röportajında, ABD ile ilişkileri güçlendirmek istediklerini ve ABD halkıyla kendilerini hiçbir zaman savaşta görmediklerini anlattığını belirten Lowry, Atatürk'ün ABD'nin Anadolu ve Ortadoğu'da herhangi bir politik emeli ve amacı olmadığına inandıklarını dile getirdiğini sözlerine ekledi.
AA
Heath Lowry, Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nde, 1921 yılında Atatürk ile röportaj yapan Amerikalı gazeteci Clarence Streit'in anıları ile Anadolu ve Ankara'dan çektiği fotoğraflarla ilgili sunum yaptı.
Üniversitede ''Osmanlı ve Çağdaş Türkiye Etütleri Atatürk Profesörü'' olan Lowry, Kurtuluş Savaşı'nın en şiddetli döneminde Ankara'yı ziyaret eden ilk yabancı gazetecilerden Streit ile kendisinin 1983 yılında tanıştığını söyledi.
Streit'in Türkiye'den döndükten sonra yaşadıklarını el yazısına döktüğünü, ancak adını ''Bilinmeyen Türkler'' koyduğu kitabına yayımcı bulamadığını anlatan Lowry, Streit'in kendisine bu el yazmaları ile fotoğraflarını verdiğini ve yayınlamak üzere anlaştıklarını bildirdi.
-ATATÜRK İLE ÖZEL GÖRÜŞME-
Lowry, Streit'in Türkiye ile ilgili anılarını aktararak, Streit'in Atatürk ile röportajını 3 Mart 1921 yılında Ankara Garı'ndaki konutunda yaptığını kaydetti.
Ankara'ya geldiğinde buranın henüz başkent yapılmaya karar verilmediğini ve onun Atatürk'e başkentin nereye kurulacağına ilişkin soru yönelttiğini dile getiren Lowry, İstanbul'un geleneksel başkentleri olduğunu, ancak 1. Dünya Savaşı'ndan ders aldıklarını belirten Atatürk'ün, meclisin korunabilmesi açısından Anadolu'nun merkezinde bir yere kurulmasını tercih ettiğini Streit'e anlattığını dile getirdi.
Streit'in Ankara'da TBMM oturumlarına katıldığını, kabine üyeleri ve İsmet İnönü ile de görüştüğünü ifade eden Lowry, Streit'in Atatürk ile ilgili izlenimlerini de şöyle aktardı:
''Beni Türk konukseverliğiyle karşıladı. Benimle 2 saat boyunca rahatça Fransızca konuştu. Yakışıklı ve güzel görünümlü bir adam. Çok düzgün giyimli, düzgün konuşuyordu. 40 yaşındaydı ama daha genç gösteriyordu. Geniş alnı, ağız ve çene yapısıyla bir savaşçının hatlarına sahipti ama onu gözlüklü ve kalpaksız gördüğünüzde bir profesör izlenimi veriyordu. Gözlerinde düşlerini gerçekleştiren bir idealist ifadesi vardı. Bende güçlü bir karakter izlenimi yarattı. Yaşam biçimi ve liderliğinde gösterişten, kendini beğenmişlikten eser yoktu. Makam arabası ve konutunu koruyan korumalardan başka, diğer devlet başkanlarının sahip oldukları onda yoktu. Röportajdan sonra çok inandığı ülkesini tanıdım.''
-''HALKLA SAMİMİ''-
Streit'in, TBMM oturumlarından birini izlerken yaşadıklarına da değinen Lowry, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Anlattığına göre, Atatürk içeri yalnız girmiş, boş bir koltuğa oturmuş, çevresindekilerle sohbet etmiş, milletvekilleri seçim bölgelerine göre çağrılırken diğer milletvekilleriyle aynı tonda Atatürk'ün ismi de okunmuş, o da oyunu kullanıp yerine oturmuş. Streit, 'Eğer Atatürk'ü görmeseydim onu orada tanımazdım' dedi.
Atatürk Ankara'da yürürken görülebiliyordu, insanlarla şakalaşırken, konuşurken sıcaktı ve Streit, Atatürk hakkında Batı'daki diktatör suçlamalarının gerçeği yansıtmadığını gözlemledi. Türkiye'de o dönem hiçbir yerde Atatürk fotoğrafını görmediğini dile getirdi.'
'Streit'in Atatürk'e dine yönelik tutumunu sorduğunu belirten Lowry, bu soruyu duyan Atatürk'ün din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmamasının önemi üzerinde durduğunu söylediğini aktardı.
Atatürk'ün, Streit ile röportajında, ABD ile ilişkileri güçlendirmek istediklerini ve ABD halkıyla kendilerini hiçbir zaman savaşta görmediklerini anlattığını belirten Lowry, Atatürk'ün ABD'nin Anadolu ve Ortadoğu'da herhangi bir politik emeli ve amacı olmadığına inandıklarını dile getirdiğini sözlerine ekledi.
AA
Google, mobil cihazlara reklam teknolojileri sunan AdMob'un tüm hisselerini 750 milyon dolara satın almak üzere bir sözleşme imzaladığını duyurdu
Google'den yapılan açıklamada, ''Bu satın alma sayesinde, Google'nin mobil reklamcılık alanındaki uzmanlığı artıp teknolojisi zenginleşirken, reklam verenler ve yayıncılar da büyümekte olan bu yeni alanda daha fazla seçeneğe sahip olacaklar'' denildi.
AdMob'un Kurucusu ve CEO'su Omar Hamoui konuyla ilgili olarak, anlaşmanın, Google'nin, yeni mobil reklam formatları yaratma, sunma ve analiz etmekte kullanılacak araçlar geliştirme konusundaki çabalarına katkı sağlayacağını kaydetti.
AdMob'un Kurucusu ve CEO'su Omar Hamoui konuyla ilgili olarak, anlaşmanın, Google'nin, yeni mobil reklam formatları yaratma, sunma ve analiz etmekte kullanılacak araçlar geliştirme konusundaki çabalarına katkı sağlayacağını kaydetti.
KS-Soft Advanced Host Monitor 8.28 Enterprise
Advanced Host Monitor programı sayesinde sunucunuzda bulunan birçok bilgiye ulaşabilir ve izleyeme imkanı kendinize yaratabilirsiniz. Bir çok bilgi derken tüm bilgilere ulaşabileceğinizden kastediyoruz.
Programın kısaca özellikleri
- Ping, URL,
- Posta sunucuları kontrolu
- alan adı sunucu kontrolu
- dosya transferi
- Disk üzerindeki boş ve kullanılan alan analizi.
K-Lite Codec Pack Full 5.4.4
DivX ve bazı video dosyalarını oynatmakta zorlanıyor, problem yaşıyorsanız, bu çözücü paketi ile kesin bir çözüm sağlayabiliyorsunuz.
The K-Lite Mega Codec Pack is designed as an user-friendly solution for playing all your movie files. With K-Lite Codec Pack you should be able to play all the popular audio and video formats and even some rare formats.
Avustralyalı bir genç, iPhone'lara virüs bulaştıran dünyanın ilk hacker'ı olduğunu açıkladı
Telefon konuşmasıyla yayılan virüs, cihazın duvar kağıdını değiştirerek, etkisi altına aldığı iPhone'a 1980'li yılların ''Never Gonna Give You Up'' adlı hit parçasıyla ünlü pop yıldızı Rick Astley'nin bir fotoğrafını yerleştiriyor.
Virüsü geliştiren Sydneyli üniversite öğrencisi Ashley Towns, güvenlik konusuna dikkatleri çekmek için bu virüsü yazdığını belirterek, ''Yaptığım, iPhone'un kolaylıkla hack'lenebileceğini göstermek'' dedi.
Towns'ın virüsü, yalnızca, üretici firma Apple'ın onaylamadığı uygulamaları telefonlarına indirmek isteyen kullanıcıların ''kırdırdığı'' cihazları etkiliyor.
Virüsü geliştiren Sydneyli üniversite öğrencisi Ashley Towns, güvenlik konusuna dikkatleri çekmek için bu virüsü yazdığını belirterek, ''Yaptığım, iPhone'un kolaylıkla hack'lenebileceğini göstermek'' dedi.
Towns'ın virüsü, yalnızca, üretici firma Apple'ın onaylamadığı uygulamaları telefonlarına indirmek isteyen kullanıcıların ''kırdırdığı'' cihazları etkiliyor.
14 milyon Nokia telefonun şarj cihazı değiştirecek
Nokia bugün, üçüncü parti bir tedarikçi tarafından üretilen Nokia markalı belirli şarj cihazlarının ücretsiz olarak değiştirilmesini tavsiye eden değişim programını başlattı.
Nokia, rutin kalite kontrol işlemleri sırasında, üçüncü parti tedarikçiler tarafından üretilen belirli şarj cihazlarında olası bir kalite sorunu tespit etti. Bu durumdan etkilenen şarj cihazlarının, üzerindeki plastik kapakların gevşeyebileceği, yerinden çıkabileceği, içerisinde bulunan komponentlerin dışarı çıkabileceği ve elektrik şebekesine bağlı olduğu sırada şarj cihazı içerisinde bulunan belirli komponentlere temas edilmesi halinde elektrik çarpmalarına sebebiyet verebileceği belirtildi. Nokia, bu şarj cihazları ile ilgili bugüne kadar herhangi bir kaza ve yaralanma konusunda kendilerine ulaşan bir bilginin olmadığını bildirdi.
Değişim programının kapsamına giren şarj cihazları, sadece tek bir tedarikçi tarafından ve belirli tarih aralıklarında üretilen, belirli modelleri içermektedir. Bunlar; 15 Haziran 2009 ve 9 Ağustos 2009 tarihleri arasında üretilen AC-3E ve AC-3U ve 13 Nisan 2009 ve 25 Ekim 2009 tarihleri arasında üretilen AC-4U modelleridir.
Nokia, söz konusu değişim programının kapsamında bulunan şarj cihazlarına sahip tüketicilere, şarj cihazlarını kullanmamaları ve ücretsiz olarak değiştirmeleri gerektiğini tavsiye etmektedir.
Nokia, rutin kalite kontrol işlemleri sırasında, üçüncü parti tedarikçiler tarafından üretilen belirli şarj cihazlarında olası bir kalite sorunu tespit etti. Bu durumdan etkilenen şarj cihazlarının, üzerindeki plastik kapakların gevşeyebileceği, yerinden çıkabileceği, içerisinde bulunan komponentlerin dışarı çıkabileceği ve elektrik şebekesine bağlı olduğu sırada şarj cihazı içerisinde bulunan belirli komponentlere temas edilmesi halinde elektrik çarpmalarına sebebiyet verebileceği belirtildi. Nokia, bu şarj cihazları ile ilgili bugüne kadar herhangi bir kaza ve yaralanma konusunda kendilerine ulaşan bir bilginin olmadığını bildirdi.
Değişim programının kapsamına giren şarj cihazları, sadece tek bir tedarikçi tarafından ve belirli tarih aralıklarında üretilen, belirli modelleri içermektedir. Bunlar; 15 Haziran 2009 ve 9 Ağustos 2009 tarihleri arasında üretilen AC-3E ve AC-3U ve 13 Nisan 2009 ve 25 Ekim 2009 tarihleri arasında üretilen AC-4U modelleridir.
Nokia, söz konusu değişim programının kapsamında bulunan şarj cihazlarına sahip tüketicilere, şarj cihazlarını kullanmamaları ve ücretsiz olarak değiştirmeleri gerektiğini tavsiye etmektedir.
Microsoft'un yeni işletim sistemi Windows 7, Windows XP uyumlu yazılımları çalıştırabiliyor
Microsoft'un yeni işletim sistemi Windows 7, Windows XP uyumlu yazılımları çalıştırabiliyor.
Microsoft'un bir kaç yıl önce Windows XP yerine piyasaya sürdüğü Windows Vista, üçüncü parti bazı yazılımları çalıştırmada güçlük yaşamış ve bu sebeple bir çok kullanıcının sıkıntı yaşamasına neden olmuştu.
Windows Pazarlama Grup Müdürü Mehmet Nuri Çankaya, konuyla ilgili olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, eski yazılım ve donanımların sorunsuz bir şekilde Windows 7 yüklü bilgisayarlarda çalışması için Microsoft olarak birçok önemli gelişmeyi Windows 7 ile birlikte sağladıklarını ifade etti.
Bunu, Windows 7 içerisindeki ''Windows XP Mode'' özelliği ile gerçekleştirdiklerini belirten Çankaya, şunları kaydetti:
''Microsoft'un Windows 7 ile beraber duyurduğu Windows XP Mode (XPM), isminden de anlaşılacağı üzere Windows 7'ye Windows XP uyumluluğu kazandıran bir özellik olarak öne çıkıyor. Kullanıcı Windows XP uyumlu programını sanal ortama kurduktan sonra Windows 7 arayüzü üzerinden o programı çağırıp normal bir program penceresindeymiş gibi çalışmasına devam edebiliyor.
Windows 7 Professional ve Ultimate sürümler için harici paket şeklinde ücretsiz olarak indirilebilen XP Mode sayesinde kullanıcı, Windows XP tabanlı tüm uygulamalarını Windows 7 uygulamalarıyla beraber aynı masaüstünde çalıştırabiliyor. Böylece eski programları çalıştırmak isteyen kullanıcılar XPM'e yönelip Windows XP uyumluluğu veya bir diğer ifadeyle yüzde 100 Windows program uyumluğu elde edebiliyor.''
Windows 7'nin uyumluluk konusundaki avantajının Microsoft'un sanallaştırma konusunda gerçekleştirdiği önemli çalışmalardan ve yeni inovasyonlardan kaynaklandığını da belirten Çankaya, sözlerini şöyle sürdürdü.
''Kurumlar için de Windows 7 Enterprise sürümünde bulunan MED-V 'Microsoft Enterprise Desktop Virtualization' özelliği, aslında Microsoft'un toplu lisans verdiği müşterilerine dağıttığı MDOP (Microsoft Desktop Optimization Pack) ürün paketinin bir parçası olarak bilgi işlem yöneticilerinin işini önemli ölçüde kolaylaştırmayı hedefliyor.
MED-V bir sanallaştırma teknolojisidir ve amacı Windows 7 uyumluluğu olmayan yazılımların uygun sanal işletim sistemi ortamlarında çalıştırılabilmesini sağlamaktır. Böylelikle kurumlar MED-V ile tüm işletim sistemini sanallaştırarak kullanabilmekteler, bu da ciddi bir iş verimliliği anlamına geldiği gibi uygulama uyumluğu sorununu da çözmüş oluyor.''
AA
Microsoft'un bir kaç yıl önce Windows XP yerine piyasaya sürdüğü Windows Vista, üçüncü parti bazı yazılımları çalıştırmada güçlük yaşamış ve bu sebeple bir çok kullanıcının sıkıntı yaşamasına neden olmuştu.
Windows Pazarlama Grup Müdürü Mehmet Nuri Çankaya, konuyla ilgili olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, eski yazılım ve donanımların sorunsuz bir şekilde Windows 7 yüklü bilgisayarlarda çalışması için Microsoft olarak birçok önemli gelişmeyi Windows 7 ile birlikte sağladıklarını ifade etti.
Bunu, Windows 7 içerisindeki ''Windows XP Mode'' özelliği ile gerçekleştirdiklerini belirten Çankaya, şunları kaydetti:
''Microsoft'un Windows 7 ile beraber duyurduğu Windows XP Mode (XPM), isminden de anlaşılacağı üzere Windows 7'ye Windows XP uyumluluğu kazandıran bir özellik olarak öne çıkıyor. Kullanıcı Windows XP uyumlu programını sanal ortama kurduktan sonra Windows 7 arayüzü üzerinden o programı çağırıp normal bir program penceresindeymiş gibi çalışmasına devam edebiliyor.
Windows 7 Professional ve Ultimate sürümler için harici paket şeklinde ücretsiz olarak indirilebilen XP Mode sayesinde kullanıcı, Windows XP tabanlı tüm uygulamalarını Windows 7 uygulamalarıyla beraber aynı masaüstünde çalıştırabiliyor. Böylece eski programları çalıştırmak isteyen kullanıcılar XPM'e yönelip Windows XP uyumluluğu veya bir diğer ifadeyle yüzde 100 Windows program uyumluğu elde edebiliyor.''
Windows 7'nin uyumluluk konusundaki avantajının Microsoft'un sanallaştırma konusunda gerçekleştirdiği önemli çalışmalardan ve yeni inovasyonlardan kaynaklandığını da belirten Çankaya, sözlerini şöyle sürdürdü.
''Kurumlar için de Windows 7 Enterprise sürümünde bulunan MED-V 'Microsoft Enterprise Desktop Virtualization' özelliği, aslında Microsoft'un toplu lisans verdiği müşterilerine dağıttığı MDOP (Microsoft Desktop Optimization Pack) ürün paketinin bir parçası olarak bilgi işlem yöneticilerinin işini önemli ölçüde kolaylaştırmayı hedefliyor.
MED-V bir sanallaştırma teknolojisidir ve amacı Windows 7 uyumluluğu olmayan yazılımların uygun sanal işletim sistemi ortamlarında çalıştırılabilmesini sağlamaktır. Böylelikle kurumlar MED-V ile tüm işletim sistemini sanallaştırarak kullanabilmekteler, bu da ciddi bir iş verimliliği anlamına geldiği gibi uygulama uyumluğu sorununu da çözmüş oluyor.''
AA
İşte Beşiktaş-Wolfsburg maçını yayınlayan İngiliz SKY TV'nin gözünden Kara Kartal...
“Beşiktaş’ın sistemi yok. Kalecileri Hakan uzaktan şut atmaya davetiye çıkarıyor. İbrahim Kaş duracağı yeri bilmiyor, bir stoperden çok mankeni andırıyor. Rodrigo Tabata ise vasat bir futbolcu bile değil”
Beşiktaş’ın Wolfsburg karşısındaki hezimeti, Türkiye kadar Avrupa’da da dikkat çekti...
İngiltere’de maçı yayınlayan SKY Televizyonu’nda karşılaşmayı anlatan Daniel Mann ve yorumcu eski futbolcu Tony Gale birbirinden ilginç açıklamalarda bulundular. İşte Tony Gale ve Daniel Mann’ın yorumlarıyla Beşiktaş-Wolfsburg karşılaşması...
-Bu duruma anlam vermek güç. (Martins pozisyona giriyor, taraftarlar Kartal gol gol gol diye bağırıyor) Herhalde Wolfsburg gol atsın diye bağırmıyorlar.
-Hakan Arıkan çok yetersiz. Tüm topları sektiriyor. Kalecinin bu davranışları, Wolfsburg’u uzaktan şut atmaya itiyor. (Ardından Misimoviç’in golü geliyor)
-Beşiktaş’ın bir sistemi bile yok. Mutlaka kazanması gerekiyor, ama ne hücumda çoğalabiliyorlar, ne de savunmada iyiler. Ayrıca sahaya yayılış çok hatalı. Beşiktaş kornerlerde hem topu, hem de adamı kaçırıyor.
-Tabata çok vasat bir futbolcu. Hatta vasatın da altında. Ödenen yüksek maliyet gerçekten ilginç.
-İbrahim Kaş ne duracağı yeri, ne de nasıl defans yapılacağını biliyor. Kaş yakışıklı bir oyuncu. Futbolcu değil de mankeni anımsatıyor!
-(İlk yarı bitiyor) Wolfsburg mutlu, ama Beşiktaş daha mutlu. Çünkü ev sahibi takım kalesinde 3 gol birden görebilirdi.
-Beşiktaş’ta sadece Fink ve Ferrari futbolcuya benziyor. Ayağına top yakışan iki futbolcu var. Geri kalanı ise sıradan isimler.
-Sadece seyircinin desteği, Devler Ligi’nde ilerlemek için yeterli değil.
Edip Adanır/Londra
Beşiktaş’ın Wolfsburg karşısındaki hezimeti, Türkiye kadar Avrupa’da da dikkat çekti...
İngiltere’de maçı yayınlayan SKY Televizyonu’nda karşılaşmayı anlatan Daniel Mann ve yorumcu eski futbolcu Tony Gale birbirinden ilginç açıklamalarda bulundular. İşte Tony Gale ve Daniel Mann’ın yorumlarıyla Beşiktaş-Wolfsburg karşılaşması...
-Bu duruma anlam vermek güç. (Martins pozisyona giriyor, taraftarlar Kartal gol gol gol diye bağırıyor) Herhalde Wolfsburg gol atsın diye bağırmıyorlar.
-Hakan Arıkan çok yetersiz. Tüm topları sektiriyor. Kalecinin bu davranışları, Wolfsburg’u uzaktan şut atmaya itiyor. (Ardından Misimoviç’in golü geliyor)
-Beşiktaş’ın bir sistemi bile yok. Mutlaka kazanması gerekiyor, ama ne hücumda çoğalabiliyorlar, ne de savunmada iyiler. Ayrıca sahaya yayılış çok hatalı. Beşiktaş kornerlerde hem topu, hem de adamı kaçırıyor.
-Tabata çok vasat bir futbolcu. Hatta vasatın da altında. Ödenen yüksek maliyet gerçekten ilginç.
-İbrahim Kaş ne duracağı yeri, ne de nasıl defans yapılacağını biliyor. Kaş yakışıklı bir oyuncu. Futbolcu değil de mankeni anımsatıyor!
-(İlk yarı bitiyor) Wolfsburg mutlu, ama Beşiktaş daha mutlu. Çünkü ev sahibi takım kalesinde 3 gol birden görebilirdi.
-Beşiktaş’ta sadece Fink ve Ferrari futbolcuya benziyor. Ayağına top yakışan iki futbolcu var. Geri kalanı ise sıradan isimler.
-Sadece seyircinin desteği, Devler Ligi’nde ilerlemek için yeterli değil.
Edip Adanır/Londra
TIBBEN DOĞRU SANDIĞIMIZ YANLIŞLAR
Britanya'da iki pediatristin yazdığı "Sakızınızı Yutmayın ve Diğer Tıbbi Mitlerin Kanıtlanması" adlı yeni bir kitap, şunu ana kadar doğru bildiğimiz tıbbi yanlışları mizahi bir dille anlatıyor. Mesela acaba gerçekten erkekler yedi saniyede bir mi seksi düşünüyor? Peki yere düşen bir yiyeceği hemen yerden alıp ağzımıza atsak hiçbir şey olmaz mı? Ya büyük ayaklı erkekler? Gerçekten diğer uzuvları da ayaklarıyla doğru orantılı mı peki?
BEYNİNİZİN YÜZDE 10'UNUN KULLANIYORSUNUZ
İnsanlar buna 100 yıldır inanıyor. Ama bu aynı zamanda şu demek: İnsanlar 100 yıldır yanılıyor. Yapılan araştırmalarda, çekilen MR filmlerinde teknik olarak böyle bir şeyin mümkün olmadığı görülüyor. Yani beynin aktif olmayan, bir başka deyişle sessizliğe gömülen hiçbir yeri yok. Beynimiz son derece meşgul. Aslında beynimizin yüzde yüzünü kullanıyoruz.
YERE DÜŞEN BİR ŞEYİ HEMEN ALIRSAN YİYEBİLİRSİN
Çoğumuzu yere düşen yemeği beş saniye geçmeden yersek bir şey olmayacağı görüşünde. (Tabii bunu umumi tuvaletlerde yapmadığınızı varsayıyoruz) Fakat bilim adamları ve mikrobiyolojistler, bir seri deney sonucunda bir bakterinin yemeği derhal sardığını ve bunun kusma etkisi yaratacak kadar güçlü olduğunu söylüyor. Bilimadamları tıptaki adıyla 'Salmonella typhimurium'dan bahsediyor. Bu kirli bakteri, halıda, ahşap üzerinde hakimiyetini çoktan ele geçirmiş bir kere. Üstelik 4 hafta boyunca da canlı kalabilme özelliğine sahip.
ÖLDÜKTEN SONRA SAÇ VE TIRNAK UZAR
Bu düşünce sadece bir illüzyondan ibarettir. Siz öldükten sonra vücudunuz kuruyor, deriniz kuruyor ve küçülüyor, buna saç ve tırnak da dahil. Hormonların karışımına ihtiyacı olan saç ve tırnak, beden öldükten sonra yaşayamaz yani uzayamaz.
GRİP AŞISI GRİBE YOL AÇAR
Grip aşısının gribe yol açtığı bilgisi yanlıştır. Grip aşısı sizi korumak için ölü bir virüs kullanır. Ölü virüsler sizi hasta etmez, hastalığa yol açmak için de canlanamaz. Onlar ölüdür. Olan ise muhtemelen aşının kötü etkisine maruz kalmanız, ağrı çekmeniz ve ateşinizin çıkmasıdır. Bu grip değildir. Bu sadece aşı olmanın kötü bir etkisidir.
ÇİŞİNİZ TEMİZ OLMALI
Eğer "uzman"ları dinleyecek olursanız, idrarınızın soluk renkte sarı ve temiz olması gerekmekte. Eğer rengi koyuysa, mutlaka vücudunuz su kaybetmiştir ve günde altı ya da sekiz bardak su içmeniz gerekmektedir.
Bu yarı yarıya doğrudur. Az su içerseniz idrarınızın rengi koyulaşır. Ancak sarı renkteki ürinin vücudunuzda su kaybı olduğunu göstermez. İdrar rengi kişiden kişiye göre değişir. Bu, daha çok ürinin ozmolalitesiyle ilgili bir durumdur. Bu da sıvının içinde ne kadar çok şeyin çözüldüğüyle ilgilidir. Eğer doktorunuz böbrek taşları gibi tıbbi nedenlerden dolayı idrarınızın rengini açmanızı söylüyorsa, bunu yerine getirin.
YUTTUĞUNUZ SAKIZ YILLARCA BAĞIRSAĞINA YAPIŞIK KALIYOR
Sakız, sakız mayası, tatlandırıcı, aroma ve renklendiricilerden oluşuyor. Sakız mayası sindirimi zor bir şey ve mideniz diğer yiyecekleri sindirdiği kadar kolay sindiremiyor onu. Yine de sindirim sisteminizin yuttuğunuz şeylerle başetme konusunda başka bir çözümü var.
Sonuçta tam olarak sindiremediğimiz birçok şey yiyoruz. Bağırsaklarınız bu gibi şeyleri dışarı atabileceği hale gelene kadar içeride hareket ettiriyor, Muhtemelen birkaç gün sonra da boşaltım sisteminiz yuttuğunuz sakızı dışarı atmış oluyor. Yine de çok kısa sürede çok fazla ya da devaba boyutlarda sakız yutarsanız (ki bu çok çok nadir görülebilecek bir durum) sindirim sisteminiz tıkanabilir.
GECE YEMEK YEMEK İNSANI ŞİŞMANLATIR
Sağlık dergileri, yeme alışkanlığınızı değiştirmenizi söylüyor. Öncelikli olarak da gece yemek yememeniz gerektiği. Eğer yatağa gitmeden önce yemek yerseniz, pek çok kaloriyi yakmayacağınız ve metabolizmanızın geceleri yavaşladığı anlatılıyor.
Yapılan pek çok araştırma, asıl önemli olanın günün hangi zamanında değil ne kadar yediğinizin önemli olduğunu ortaya koyuyor. Mesela İsveç'te yapılan bir araştırmaya göre 86 obez erkek ve ortalama ağırlıktaki 61 kadın arasında, ne zaman yemek yediklerine bakılarak bir fark olmadığı ortaya çıkmış.
Aşırı kilolu 2.500 hasta arasında yapılan bir araştırmaya göre de günde üç öğünden fazla yemenin obeziteyle bir ilgisi olmadığı belirlenmiş. Aslında yapmanız gerekn çok basit; vücudunuzun yaktığından daha az kalori alın.
ŞEKER ÇOCUKLARI HİPERAKTİF YAPIYOR
Şu ana kadar en az 12 ayrı çalışma çocukların yiyeceklerinin içindeki şeker seviyesini araştırdı. Fakat hiçbiri az şeker yiyen ya da çok şeker yiyen çocukların davranışları ile arada bir bağlantı kuramadı. Bu araştırmalarda şekerlemeler, çikolata ve doğal şekerler baz alındı. Şekere hassasiyeti olduğu düşünülen çocuklarla yapılan araştırmalarda bile çocuklar, şeker diyeti yapanlardan farklı bir davranış sergilemedi.
UYURGEZERLERİ ASLA UYANDIRMAYIN
Birçoğu bu durumun kalp krizine, şoka ya da beyinde hasara yol açacağını düşünüyor. Bir uyurgezeri uyandırmak onları korkutabilir ve akıllarını karıştırabilir hatta bu duygularla size zarar vermeye de kalkabilirler. Dolayısıyla bir uyurgezeri uyandırmadan yatağına götürürseniz bu yapacağınız en iyi şey olur. Ama onları uyandırırsanız ne kalp krizi ne de felç geçirirler.
EN ÇOK ISIYI BAŞINIZDAN KAYBEDERSİNİZ
Anneniz muhtemelen evden çıkmadan önce size hep "Bereni almayı unutma" demiştir. Hatta Amerikan Ordusu'nun rehberinde bile vücut ısınızın yüzde 40'i ila 50'sinin başınızdan kaybolduğu yazmakta. Eğer bu doğru olsaydı kış mevsiminde başımıza bir şapka takıp, pantolon giymeden dolaşabilirdik.
Muhtemelen bu yanlış bilinen teorinin kökeni ise 50 yıl önce yapılan askeri bir araştırmaya dayanıyor. Kutuplarda hayatta kalmalarını sağlayacak elbiseler verilen deneklerin vücut ısılarını nasıl kaybettikleri ölçülmüş. Tabii deneklerin açıkta kalan tek yeri başları olduğu için en çok ısıyı da başlarından kaybetmişler.
ERKEKLER HER YEDİ SANİYEDE BİR SEKS DÜŞÜNÜR
Ortalama olarak bir erkeğin 16 saat uyanık olduğunu düşünülürse, her erkeğin seksi günde 8 bin defa düşünmesi gerekirdi. Bu, bir insanın uyanıkken aldığı nefesten bile daha çok. Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre erkeklerin yüzde 54'ü seksi her gün veya günde birkaç defa düşünüyor. Araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 43'ü ise ayda veya haftada birkaç defa düşünüyor. Katılımcıların yüzde dördü ise ayda bir defa düşünüyor.
Aynı soru kadın katılımcılara sorulduğunda yüzde 19'unun her gün veya günde birkaç, yüzde 67'sinin ayda veya haftada birkaç ve yüzde ondördününse ayda bir defa düşündüğünü ortaya koyuyor. Kadınlar erkeklere göre daha az seks düşünüyor. Ancak aradaki fark erkeklerin düşündüğü kadar çok değil.
KÖPEĞİN AĞZI İNSANINKİNDEN DAHA TEMİZ
Hem insan hem de köpek ağızlarında aynı bakteri oranına sahip. Köpeğin ağzının insanınkinden daha temiz olduğu miti, muhtemelen tıp literatüründen geliyor. İlk dönem araştırmalarına göre insan ısırığı ile oluşan yaraların mikrop kapma olasılığının köpek ısırığından daha fazla olduğunu göstermişti. Fakat daha sonra yapılan araştırmalar insanlarla köpeklerin ağzında aynı düzeyde bakteri olduğunu gösterdi.
BİR ŞEYLERİ KALDIRMAK FITIK OLMANIZA YOL AÇAR
Fıtık teknik olarak kasık ya da belinizdeki kasların duvarında bir açılma ya da zayıflamadır. Bir şeyleri kaldırmak fıtığa yol açmaz. Yine de ağır bir şey kaldırdığınızda bu sizin karın bölgenizdeki baskıyı artıracaktır. Eğer zaten fıtığınız varsa bu tarz bir baskı belinizdekilerin deliklerden fırlamasına yol açabilir. Bir şey kaldırmak bu dışarı doğru şişkinliklerin daha kalıcı ve görünür hale gelmesini sağlayabilir.
BÜYÜK AYAKLI ADAMLARIN PENİSİ BÜYÜK OLUR
Hiç büyük ayaklı bir adamın vücudundaki başka uzuvlarının da büyük olabileceğini düşündünüz mü? Kimileri bir erkeğin ayak büyüklüğüne bakıp cinsel organının da büyük olabileceği kanaatine nereden varıyor. Kimileri de el ve burnun buna işaret ettiğini düşünüyor. Bu fikrin kökenini bilimsel verilere dayandıranlar da yok değil. Kanada'da yapılan bir araştırmada 60 erkeğin penis uzunluğu ile boy ve ayak uzunluğu arasında az da olsa bir ilişki olduğu belirlenmiş.
Ancak daha büyük kapsamlı bir araştırmada farklı bir sonuç ortaya çıkmış. İki ürolog tarafından yapılan araştırmada 104 erkeğin ayak numaraları ve penis boyları incelenmiş ve aralarında herhangi bir bağ kurulamamış. Araştırmalar aynı zamanda penis ve parmak uzunluklarının da birbiriyle ilişkili olmadığını gösteriyor. İstediğiniz kadar erkeklerin ayaklarına ve ellerine bakabilirsiniz, ama onlar size 'boyunu' söylemeyecekler, bunu aklınıza yazın.
(Ntvmsnbc)
BEYNİNİZİN YÜZDE 10'UNUN KULLANIYORSUNUZ
İnsanlar buna 100 yıldır inanıyor. Ama bu aynı zamanda şu demek: İnsanlar 100 yıldır yanılıyor. Yapılan araştırmalarda, çekilen MR filmlerinde teknik olarak böyle bir şeyin mümkün olmadığı görülüyor. Yani beynin aktif olmayan, bir başka deyişle sessizliğe gömülen hiçbir yeri yok. Beynimiz son derece meşgul. Aslında beynimizin yüzde yüzünü kullanıyoruz.
YERE DÜŞEN BİR ŞEYİ HEMEN ALIRSAN YİYEBİLİRSİN
Çoğumuzu yere düşen yemeği beş saniye geçmeden yersek bir şey olmayacağı görüşünde. (Tabii bunu umumi tuvaletlerde yapmadığınızı varsayıyoruz) Fakat bilim adamları ve mikrobiyolojistler, bir seri deney sonucunda bir bakterinin yemeği derhal sardığını ve bunun kusma etkisi yaratacak kadar güçlü olduğunu söylüyor. Bilimadamları tıptaki adıyla 'Salmonella typhimurium'dan bahsediyor. Bu kirli bakteri, halıda, ahşap üzerinde hakimiyetini çoktan ele geçirmiş bir kere. Üstelik 4 hafta boyunca da canlı kalabilme özelliğine sahip.
ÖLDÜKTEN SONRA SAÇ VE TIRNAK UZAR
Bu düşünce sadece bir illüzyondan ibarettir. Siz öldükten sonra vücudunuz kuruyor, deriniz kuruyor ve küçülüyor, buna saç ve tırnak da dahil. Hormonların karışımına ihtiyacı olan saç ve tırnak, beden öldükten sonra yaşayamaz yani uzayamaz.
GRİP AŞISI GRİBE YOL AÇAR
Grip aşısının gribe yol açtığı bilgisi yanlıştır. Grip aşısı sizi korumak için ölü bir virüs kullanır. Ölü virüsler sizi hasta etmez, hastalığa yol açmak için de canlanamaz. Onlar ölüdür. Olan ise muhtemelen aşının kötü etkisine maruz kalmanız, ağrı çekmeniz ve ateşinizin çıkmasıdır. Bu grip değildir. Bu sadece aşı olmanın kötü bir etkisidir.
ÇİŞİNİZ TEMİZ OLMALI
Eğer "uzman"ları dinleyecek olursanız, idrarınızın soluk renkte sarı ve temiz olması gerekmekte. Eğer rengi koyuysa, mutlaka vücudunuz su kaybetmiştir ve günde altı ya da sekiz bardak su içmeniz gerekmektedir.
Bu yarı yarıya doğrudur. Az su içerseniz idrarınızın rengi koyulaşır. Ancak sarı renkteki ürinin vücudunuzda su kaybı olduğunu göstermez. İdrar rengi kişiden kişiye göre değişir. Bu, daha çok ürinin ozmolalitesiyle ilgili bir durumdur. Bu da sıvının içinde ne kadar çok şeyin çözüldüğüyle ilgilidir. Eğer doktorunuz böbrek taşları gibi tıbbi nedenlerden dolayı idrarınızın rengini açmanızı söylüyorsa, bunu yerine getirin.
YUTTUĞUNUZ SAKIZ YILLARCA BAĞIRSAĞINA YAPIŞIK KALIYOR
Sakız, sakız mayası, tatlandırıcı, aroma ve renklendiricilerden oluşuyor. Sakız mayası sindirimi zor bir şey ve mideniz diğer yiyecekleri sindirdiği kadar kolay sindiremiyor onu. Yine de sindirim sisteminizin yuttuğunuz şeylerle başetme konusunda başka bir çözümü var.
Sonuçta tam olarak sindiremediğimiz birçok şey yiyoruz. Bağırsaklarınız bu gibi şeyleri dışarı atabileceği hale gelene kadar içeride hareket ettiriyor, Muhtemelen birkaç gün sonra da boşaltım sisteminiz yuttuğunuz sakızı dışarı atmış oluyor. Yine de çok kısa sürede çok fazla ya da devaba boyutlarda sakız yutarsanız (ki bu çok çok nadir görülebilecek bir durum) sindirim sisteminiz tıkanabilir.
GECE YEMEK YEMEK İNSANI ŞİŞMANLATIR
Sağlık dergileri, yeme alışkanlığınızı değiştirmenizi söylüyor. Öncelikli olarak da gece yemek yememeniz gerektiği. Eğer yatağa gitmeden önce yemek yerseniz, pek çok kaloriyi yakmayacağınız ve metabolizmanızın geceleri yavaşladığı anlatılıyor.
Yapılan pek çok araştırma, asıl önemli olanın günün hangi zamanında değil ne kadar yediğinizin önemli olduğunu ortaya koyuyor. Mesela İsveç'te yapılan bir araştırmaya göre 86 obez erkek ve ortalama ağırlıktaki 61 kadın arasında, ne zaman yemek yediklerine bakılarak bir fark olmadığı ortaya çıkmış.
Aşırı kilolu 2.500 hasta arasında yapılan bir araştırmaya göre de günde üç öğünden fazla yemenin obeziteyle bir ilgisi olmadığı belirlenmiş. Aslında yapmanız gerekn çok basit; vücudunuzun yaktığından daha az kalori alın.
ŞEKER ÇOCUKLARI HİPERAKTİF YAPIYOR
Şu ana kadar en az 12 ayrı çalışma çocukların yiyeceklerinin içindeki şeker seviyesini araştırdı. Fakat hiçbiri az şeker yiyen ya da çok şeker yiyen çocukların davranışları ile arada bir bağlantı kuramadı. Bu araştırmalarda şekerlemeler, çikolata ve doğal şekerler baz alındı. Şekere hassasiyeti olduğu düşünülen çocuklarla yapılan araştırmalarda bile çocuklar, şeker diyeti yapanlardan farklı bir davranış sergilemedi.
UYURGEZERLERİ ASLA UYANDIRMAYIN
Birçoğu bu durumun kalp krizine, şoka ya da beyinde hasara yol açacağını düşünüyor. Bir uyurgezeri uyandırmak onları korkutabilir ve akıllarını karıştırabilir hatta bu duygularla size zarar vermeye de kalkabilirler. Dolayısıyla bir uyurgezeri uyandırmadan yatağına götürürseniz bu yapacağınız en iyi şey olur. Ama onları uyandırırsanız ne kalp krizi ne de felç geçirirler.
EN ÇOK ISIYI BAŞINIZDAN KAYBEDERSİNİZ
Anneniz muhtemelen evden çıkmadan önce size hep "Bereni almayı unutma" demiştir. Hatta Amerikan Ordusu'nun rehberinde bile vücut ısınızın yüzde 40'i ila 50'sinin başınızdan kaybolduğu yazmakta. Eğer bu doğru olsaydı kış mevsiminde başımıza bir şapka takıp, pantolon giymeden dolaşabilirdik.
Muhtemelen bu yanlış bilinen teorinin kökeni ise 50 yıl önce yapılan askeri bir araştırmaya dayanıyor. Kutuplarda hayatta kalmalarını sağlayacak elbiseler verilen deneklerin vücut ısılarını nasıl kaybettikleri ölçülmüş. Tabii deneklerin açıkta kalan tek yeri başları olduğu için en çok ısıyı da başlarından kaybetmişler.
ERKEKLER HER YEDİ SANİYEDE BİR SEKS DÜŞÜNÜR
Ortalama olarak bir erkeğin 16 saat uyanık olduğunu düşünülürse, her erkeğin seksi günde 8 bin defa düşünmesi gerekirdi. Bu, bir insanın uyanıkken aldığı nefesten bile daha çok. Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre erkeklerin yüzde 54'ü seksi her gün veya günde birkaç defa düşünüyor. Araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 43'ü ise ayda veya haftada birkaç defa düşünüyor. Katılımcıların yüzde dördü ise ayda bir defa düşünüyor.
Aynı soru kadın katılımcılara sorulduğunda yüzde 19'unun her gün veya günde birkaç, yüzde 67'sinin ayda veya haftada birkaç ve yüzde ondördününse ayda bir defa düşündüğünü ortaya koyuyor. Kadınlar erkeklere göre daha az seks düşünüyor. Ancak aradaki fark erkeklerin düşündüğü kadar çok değil.
KÖPEĞİN AĞZI İNSANINKİNDEN DAHA TEMİZ
Hem insan hem de köpek ağızlarında aynı bakteri oranına sahip. Köpeğin ağzının insanınkinden daha temiz olduğu miti, muhtemelen tıp literatüründen geliyor. İlk dönem araştırmalarına göre insan ısırığı ile oluşan yaraların mikrop kapma olasılığının köpek ısırığından daha fazla olduğunu göstermişti. Fakat daha sonra yapılan araştırmalar insanlarla köpeklerin ağzında aynı düzeyde bakteri olduğunu gösterdi.
BİR ŞEYLERİ KALDIRMAK FITIK OLMANIZA YOL AÇAR
Fıtık teknik olarak kasık ya da belinizdeki kasların duvarında bir açılma ya da zayıflamadır. Bir şeyleri kaldırmak fıtığa yol açmaz. Yine de ağır bir şey kaldırdığınızda bu sizin karın bölgenizdeki baskıyı artıracaktır. Eğer zaten fıtığınız varsa bu tarz bir baskı belinizdekilerin deliklerden fırlamasına yol açabilir. Bir şey kaldırmak bu dışarı doğru şişkinliklerin daha kalıcı ve görünür hale gelmesini sağlayabilir.
BÜYÜK AYAKLI ADAMLARIN PENİSİ BÜYÜK OLUR
Hiç büyük ayaklı bir adamın vücudundaki başka uzuvlarının da büyük olabileceğini düşündünüz mü? Kimileri bir erkeğin ayak büyüklüğüne bakıp cinsel organının da büyük olabileceği kanaatine nereden varıyor. Kimileri de el ve burnun buna işaret ettiğini düşünüyor. Bu fikrin kökenini bilimsel verilere dayandıranlar da yok değil. Kanada'da yapılan bir araştırmada 60 erkeğin penis uzunluğu ile boy ve ayak uzunluğu arasında az da olsa bir ilişki olduğu belirlenmiş.
Ancak daha büyük kapsamlı bir araştırmada farklı bir sonuç ortaya çıkmış. İki ürolog tarafından yapılan araştırmada 104 erkeğin ayak numaraları ve penis boyları incelenmiş ve aralarında herhangi bir bağ kurulamamış. Araştırmalar aynı zamanda penis ve parmak uzunluklarının da birbiriyle ilişkili olmadığını gösteriyor. İstediğiniz kadar erkeklerin ayaklarına ve ellerine bakabilirsiniz, ama onlar size 'boyunu' söylemeyecekler, bunu aklınıza yazın.
(Ntvmsnbc)
Wolfsburg HEZİMETİ, Beşiktaş REZALETİ
Bu yazıya nerden başlasam kime ne desem bilemiyorum .. Bir takım kendi sahası ve muhteşem seyircisi önünde ancak bu kadar kötü oynar..
Geçen sezon da söyledim bu sezon da söylüyorum Mustafa Denizli teknik direktör ise ben Pascal Nouma'yım arkadaş !! Bobo dan sol açık yaratabilmek için sihirbaz bile olmak yetmez bunu anlamak için çıplak eylem yapılması gerekiyorsa ben yapmaya razıyım ..
Hakan Arıkan kaç sezondur Beşiktaşta ama halen top nasıl tutulur, nerede durulur bilmiyor..
Ekrem Dağ hangi mevki oyuncusu bilen biri bana söylesin artık .. Sağ bek, sağ açık, sol açık , ön libero , vs..
İbrahim Üzülmez artık bırak şu Beşiktaşın yakasını kaç senedir top oynuyorsun ama koşmaktan başka meziyetin yok .. Bu işler koşmak ile oluyorsa Huseyin Bold u yeni sol bek olarak alalım derim ..
Serdar Özkan eğer sen Özkaynak isen o kaynak kurusun gelmesin kimse A Takıma ..
Uğur İnceman bir tane yaptığı olumlu hareketi söyleyin ben Harakiri yapacağım ..
Eğer geçen sezonun 2 Kupalı Şampiyonu bu durumda ise gerçekten yazıklar olsun .. Bu durumdan da hem en az hem en çok sorumlu Yıldırım Demirörendir. Sezon başında Denizli ne isterse kimi söylerse aldı getirdi ama Mustafa Denizlinin ilk lafı dinlenip teşekkür edip ememkliliğe bırakılacaktı işte en büyük hata .. Zorla hiçbirşey olmuyor ..
O kadar milyon dolarlar akıttığınız adamlar böyle oynayacaksa bırakın gençler oynasın bari borç dağ olmasın ayıptır yazıktır ..
Geçen sezon da söyledim bu sezon da söylüyorum Mustafa Denizli teknik direktör ise ben Pascal Nouma'yım arkadaş !! Bobo dan sol açık yaratabilmek için sihirbaz bile olmak yetmez bunu anlamak için çıplak eylem yapılması gerekiyorsa ben yapmaya razıyım ..
Hakan Arıkan kaç sezondur Beşiktaşta ama halen top nasıl tutulur, nerede durulur bilmiyor..
Ekrem Dağ hangi mevki oyuncusu bilen biri bana söylesin artık .. Sağ bek, sağ açık, sol açık , ön libero , vs..
İbrahim Üzülmez artık bırak şu Beşiktaşın yakasını kaç senedir top oynuyorsun ama koşmaktan başka meziyetin yok .. Bu işler koşmak ile oluyorsa Huseyin Bold u yeni sol bek olarak alalım derim ..
Serdar Özkan eğer sen Özkaynak isen o kaynak kurusun gelmesin kimse A Takıma ..
Uğur İnceman bir tane yaptığı olumlu hareketi söyleyin ben Harakiri yapacağım ..
Eğer geçen sezonun 2 Kupalı Şampiyonu bu durumda ise gerçekten yazıklar olsun .. Bu durumdan da hem en az hem en çok sorumlu Yıldırım Demirörendir. Sezon başında Denizli ne isterse kimi söylerse aldı getirdi ama Mustafa Denizlinin ilk lafı dinlenip teşekkür edip ememkliliğe bırakılacaktı işte en büyük hata .. Zorla hiçbirşey olmuyor ..
O kadar milyon dolarlar akıttığınız adamlar böyle oynayacaksa bırakın gençler oynasın bari borç dağ olmasın ayıptır yazıktır ..
Windows 7 Drivers Pack | 1,9 GB
1.Audio-Analog Devices
-C-Media
-Conexant
-Realtek
-VIA
2.Card Reader
-Alcor-JMicron
-O2Micro
-Realtek
-Ricoh
3.Chipset
-Intel
-Nvidia
4.Lan
-Atheros
-Broadcon
-Intel
-JMicron
-Marvell
-Realtek
-VIA
5.Video
-ATI
-AMD
-Intel
-Nvidia
-VIA
6.Wi-Fi
-Atheros
-Broadcom
-Intel
-Realtek
Download
Hotfile:
http://hotfile.com/dl/15751232/1f6f028/Win.7Drivers.Pack.part01.rar.html
http://hotfile.com/dl/15751233/5d3b559/Win.7Drivers.Pack.part02.rar.html
http://hotfile.com/dl/15751235/b788674/Win.7Drivers.Pack.part03.rar.html
http://hotfile.com/dl/15751697/df365ac/Win.7Drivers.Pack.part04.rar.html
http://hotfile.com/dl/15751702/7f593ee/Win.7Drivers.Pack.part05.rar.html
http://hotfile.com/dl/15751716/c6329ca/Win.7Drivers.Pack.part06.rar.html
http://hotfile.com/dl/15751959/55305d4/Win.7Drivers.Pack.part07.rar.html
http://hotfile.com/dl/15751963/590bd30/Win.7Drivers.Pack.part08.rar.html
http://hotfile.com/dl/15751971/f70fe5e/Win.7Drivers.Pack.part09.rar.html
http://hotfile.com/dl/15752240/bbe1620/Win.7Drivers.Pack.part10.rar.html
http://hotfile.com/dl/15752242/c24d7c7/Win.7Drivers.Pack.part11.rar.html
http://hotfile.com/dl/15752265/fb63599/Win.7Drivers.Pack.part12.rar.html
http://hotfile.com/dl/15752465/d052ef1/Win.7Drivers.Pack.part13.rar.html
http://hotfile.com/dl/15752476/19d69f5/Win.7Drivers.Pack.part14.rar.html
RapidShare:
http://rapidshare.com/files/297705590/Win.7Drivers.Pack.part01.rar
http://rapidshare.com/files/297705625/Win.7Drivers.Pack.part02.rar
http://rapidshare.com/files/297705658/Win.7Drivers.Pack.part03.rar
http://rapidshare.com/files/297705720/Win.7Drivers.Pack.part04.rar
http://rapidshare.com/files/297705644/Win.7Drivers.Pack.part05.rar
http://rapidshare.com/files/297705716/Win.7Drivers.Pack.part06.rar
http://rapidshare.com/files/297705734/Win.7Drivers.Pack.part07.rar
http://rapidshare.com/files/297705819/Win.7Drivers.Pack.part08.rar
http://rapidshare.com/files/297705777/Win.7Drivers.Pack.part09.rar
http://rapidshare.com/files/297705729/Win.7Drivers.Pack.part10.rar
http://rapidshare.com/files/297707872/Win.7Drivers.Pack.part11.rar
http://rapidshare.com/files/297707871/Win.7Drivers.Pack.part12.rar
http://rapidshare.com/files/297707783/Win.7Drivers.Pack.part13.rar
http://rapidshare.com/files/297706984/Win.7Drivers.Pack.part14.rar
DeposFile:
http://depositfiles.com/files/ikmbov7ck
http://depositfiles.com/files/40azgu0t1
http://depositfiles.com/files/2wchk12wg
http://depositfiles.com/files/lk77yosdr
http://depositfiles.com/files/ulnteluoi
http://depositfiles.com/files/htk0lhu8q
http://depositfiles.com/files/1dy7rr6uj
http://depositfiles.com/files/6drg16egt
http://depositfiles.com/files/rq5o5doq1
http://depositfiles.com/files/bgyxj7aoa
http://depositfiles.com/files/mvd867ahq
http://depositfiles.com/files/ihm6p2mzo
http://depositfiles.com/files/08jhrvnw3
Turbobit:
http://turbobit.net/dd57swhqr507.html
http://turbobit.net/uw0qt5vv7jlp.html
http://turbobit.net/cneir7qyb8ah.html
http://turbobit.net/pjj36ppfqhtc.html
http://turbobit.net/l5rinrz1z8k8.html
http://turbobit.net/2vagi7g0ukxl.html
http://turbobit.net/ucb89dezrz8u.html
http://turbobit.net/p9j3v7ffen5c.html
http://turbobit.net/61b9fwedmiea.html
http://turbobit.net/c02d8n2ujnnb.html
http://turbobit.net/hop1peyrg0di.html
http://turbobit.net/d8mz414iny8x.html
http://turbobit.net/hy61n0eckexe.html
http://turbobit.net/zxtpk3trdt5x.html
Windows 7 Manager 1.1.2
Windows 7 Manager, Windows 7 kullanıcıları için sistem bilgilerini değiştirme, güvenlik sağlama, gereksiz dosyaları silme, kayıt bilgilerindeki hataları düzeltme gibi özellikleri bulunan sistem iyileştirme yazılımının son sürümüdür.Sadece tweak değil, Windows 7'nin sistem temizleme, benzer dosya bulma gibi araçlarından tek bir pencerede faydalanmak istiyorsanız, Windows 7 Manager işinizi görür. Ayrıntılar sayfanın devamında.Programın
Genel Özellikleri :
# Bilgi: Sistem donanım bilgilerini ayrıntılı olarak gösterir. Microsoft ürünlerinin kayıt kodlarını bulmaya yardımcı olur.
# İyileştirme: Sisteminizin açılış ve kapanış zamanlarını siteminize zarar vermeden azaltır. İnternet Explorer ve diğer sistem araçlarındaki hataları onarır.
# Temizleme: Sisteminizde gereksiz yer kaplayan, bozuk ya da aynı dosyanın birden fazla kopyalarını silerek sisteminizde yer açar. Kayıt defterindeki hatalı kayıtları siler.
# Özelleştirme: Farenin sağ tuş menüsü, Windows'unuzun başlangıç ekranı, simgeler, masaüstü görünümü, OEM bilgileri gibi özellikleri değiştirebilirsiniz.
# Güvenlik: Sistem bilgilerinizi dışarıya karşı gizleyerek güvenliğinizi arttırabilirsiniz. Sürücülerinizi gizleyebilir ya da dosyalarınızı şifreleyebilirsiniz.
# Ağ: Sisteminizdeki açık portlarınızı kullanarak internet hızınızı iyileştirebilir, paylaşılan dosyaları kontrol edebilirsiniz. Gereksiz ve yanlış internet kısayollarını denetler ve siler.
# Diğer: Sistem genel özelliklerini görüntüleyebilirsiniz. Siz bilgisayarınızın başında değilken sistemde ne olup bittiğini görebilir ve sistem genel görünüm ayarlarını değiştirebilirsiniz.Sisteminiz 64 bit destekliyorsa, dilerseniz yazılımın sitesinden 64 bit destekli sürümünü inndirebilirsiniz.
Not : Yazılımı kullanabilmeniz için sisteminizde Microsoft .NET Framework aracının yüklü olması gerekmektedir.
DOWNLOAD
8MB
http://rapidshare.com/files/270950637/Windows7Manag3r.1.1.2.x86-x64._OK.rar.html
Win7codecs 2.0.0 Final
Win7codecs, Windows'un en son işletim sistemi Windows 7 için hazırlanmış codek paketidir.Windows 7'nin şu an yayınlanan Final sürümüne göre hazırlanmış bu codek paketi yaygın olarak kullanıran bütün yaygın olarak kullanılan tüm kodek ve filtreleri kapsamaktadır.Windows 7 kullanıcıları bu paket sayesinde Windows Media Player ve Media Center dosyalarını kolaylıkla çalıştırabilecekler.
Yazılım bir dosya oynatıcısı değildir. Sadece herhangi bir medya oynatıcının kullanabileceği codecleri içeren bir pakettir ve bu paket ile medya oynatıcınızda istetiğiniz dosyaları oynatabilirmenize izin verir.Win7codecs kullanıcılarına tam paketi çıkarmadan özel kısımları çıkarmayı seçebilirme olanağı sunuyor. Ayrıca ilk kurulumda seçmediğiniz kısımları daha sonra ekleme imkanıda sunuyor.
Win7codecs Türkçe dahil 18 farklı dili desteklemektedir.
Linkler (Her link aynıdır):
http://rapidshare.com/files/294112049/Win7codecs_v2.0.exe
http://letitbit.net/download/4574.462d0b18987fa76a1a40e35f05/Win7codecs_v2.0.exe.html
http://vip-file.com/download/6981.695980e5fc440d06c233a4ddf9/Win7codecs_v2.0.exe.html
http://sms4file.com/downloadvip/6981.695980e5fc440d06c233a4ddf9/Win7codecs_v2.0.exe.html
http://www.sibit.net/56qrg50hz9xd.html
http://www.filefactory.com/file/a0h55eh/n/Win7codecs_v2_0_exe
Not: Bu sürümü kurmadan önce eski sürümü kaldırınız.
Bilgisayarınız Windows 7 kurmaya uygun mu hemen öğrenin
Upgrade Advisor 2.0 Türkçe Windows 7 Yükseltme Danışmanı
Bilgisayarınızın Windows 7 kullanmaya hazır olup olmadığını görmek için Windows 7 Yükseltme Danışmanı'nı karşıdan yükleyip çalıştırın. Donanımınızı, aygıtlarınızı ve yüklü programlarınızı bilinen uyumluluk sorunları olup olmadığını belirlemek için tarar, bulunan olası sorunları nasıl çözeceğiniz konusunda yol gösterir ve yükseltme yapmadan önce yapmanız gerekenler konusunda önerilerde bulunur.
Genel Bakış
Başlamadan önce: Yazıcılar, harici sabit diskler ve tarayıcılar gibi, kontrol ettiğiniz bilgisayarla düzenli olarak kullandığınız tüm USB aygıtlarını ve diğer aygıtları bağlayıp açtığınızdan emin olun.
Windows 7 Yükseltme Danışmanı bilgisayarınızı tarayarak olası uyumluluk sorunlarını belirler ve sizi Windows 7 yükseltme seçenekleriniz hakkında bilgilendirir. Birkaç dakika içinde, bilgisayarınızın sistem gereksinimlerini karşılayıp karşılamadığının ve donanımınız, aygıtlarınız ve yüklü programlarınızla ilgili bilinen uyumluluk sorunları olup olmadığının açıklandığı, ayrıca Windows 7'yi bilgisayarınıza yüklemeden önce yapmanız gerekenlerin ele alındığı bir rapor elde edersiniz.
Sistem Gereksinimleri
Desteklenen İşletim Sistemleri: Windows 7; Windows Vista; Windows XP Service Pack 2
Windows XP çalıştırılıyorsa .NET Framework 2.0 veya daha ileri sürümü
Yönergeler
Windows 7 Yükseltme Danışmanı'nı yüklemek için Windows7UpgradeAdvisorSetup.exe dosyasını karşıdan yükleyin ve çalıştırın.
Bilgisayarınızda Windows XP çalışıyorsa, kurulum programı .NET Framework 2.0'ın yüklü olup olmadığını kontrol edecektir.
.NET Framework 2.0'ın yüklü olmadığı belirlenirse kurulum programı yüklenmesine yardımcı olur.
Yazıcılar, harici sabit diskler ve tarayıcılar gibi, kontrol ettiğiniz bilgisayarla düzenli olarak kullandığınız tüm USB aygıtlarını ve diğer aygıtları bağlayın ve açın.
Windows 7 Yükseltme Danışmanı'nı Başlat menüsünden veya masaüstünden çalıştırtırın...
Bilgisayarınızın Windows 7 kullanmaya hazır olup olmadığını görmek için Windows 7 Yükseltme Danışmanı'nı karşıdan yükleyip çalıştırın. Donanımınızı, aygıtlarınızı ve yüklü programlarınızı bilinen uyumluluk sorunları olup olmadığını belirlemek için tarar, bulunan olası sorunları nasıl çözeceğiniz konusunda yol gösterir ve yükseltme yapmadan önce yapmanız gerekenler konusunda önerilerde bulunur.
Genel Bakış
Başlamadan önce: Yazıcılar, harici sabit diskler ve tarayıcılar gibi, kontrol ettiğiniz bilgisayarla düzenli olarak kullandığınız tüm USB aygıtlarını ve diğer aygıtları bağlayıp açtığınızdan emin olun.
Windows 7 Yükseltme Danışmanı bilgisayarınızı tarayarak olası uyumluluk sorunlarını belirler ve sizi Windows 7 yükseltme seçenekleriniz hakkında bilgilendirir. Birkaç dakika içinde, bilgisayarınızın sistem gereksinimlerini karşılayıp karşılamadığının ve donanımınız, aygıtlarınız ve yüklü programlarınızla ilgili bilinen uyumluluk sorunları olup olmadığının açıklandığı, ayrıca Windows 7'yi bilgisayarınıza yüklemeden önce yapmanız gerekenlerin ele alındığı bir rapor elde edersiniz.
Sistem Gereksinimleri
Desteklenen İşletim Sistemleri: Windows 7; Windows Vista; Windows XP Service Pack 2
Windows XP çalıştırılıyorsa .NET Framework 2.0 veya daha ileri sürümü
Yönergeler
Windows 7 Yükseltme Danışmanı'nı yüklemek için Windows7UpgradeAdvisorSetup.exe dosyasını karşıdan yükleyin ve çalıştırın.
Bilgisayarınızda Windows XP çalışıyorsa, kurulum programı .NET Framework 2.0'ın yüklü olup olmadığını kontrol edecektir.
.NET Framework 2.0'ın yüklü olmadığı belirlenirse kurulum programı yüklenmesine yardımcı olur.
Yazıcılar, harici sabit diskler ve tarayıcılar gibi, kontrol ettiğiniz bilgisayarla düzenli olarak kullandığınız tüm USB aygıtlarını ve diğer aygıtları bağlayın ve açın.
Windows 7 Yükseltme Danışmanı'nı Başlat menüsünden veya masaüstünden çalıştırtırın...
Sezar Şifrelemesi
Tarihin ilk kriptolojik fikirleri İngilizce'de transposition and substitution cipher adını taşır, yani yer değiştirme ve harf değiştirme şifrelemesi.Bu yöntemlerden ilki bir yazıdaki harflerin yerlerini değiştirerek, ikincisi ise harfleri başka harflerle değiştirerek elde edilir. Bu şifreleyi kullanan belki de en ünlü teknik Sezar Şifresi'dir.
Bu şifrede, her harf o harften birkaç sonraki harf kullanılarak yazılır. Örneğin, 3 harf atlamalı Sezar Şifresi'nde "deneme" yerine "ghrhph" yazılır.
Öte yandan, Sezar Şifresi(Cevrimsel alfabe) kırmak görece kolay olmaktadır: bir filolog bir dilde en çok geçen harfleri bulabilir. O harfler ile mesajda en sık geçen harfleri karşılaştırarak hangi harfin hangi harf ile değiştirildiği bulunabilir. Bu adımların ardından, mesaj çözülmüş olur...
40. yaşını kutlayan internet nereye gidiyor?
Sonunda, World Wide Web (www), tıpkı adıyla ifade edildiği gibi, dünya alfabesindeki diğer harfleri de kapsayacak ve amacına hizmet etmiş olacak. Bu kararı alan Internet Corporation for Assigned Names and Numbers (ICANN), web sitelerinin Rusça, Çince, Arapça ve diğer ASCII karakterlerinin dışındaki harlerden oluşmasını sağlayacak.
Geçtiğimiz hafta 40 ıncı yaşını kutlayan internet, bu 40 yıl boyunca, sadece İngiliz dilinde yazılan alan adlarını desteklemişti. İngilizce konuşulmayan ülkelerde ise, bu durum, İngilizce dilinin kullanım zorunluluğunu getirmişti.
Bundan böyle, dünyadaki diğer ülkelerin, web adreslerinde Latin karakter kullanımı zorunluluğu bulunmayacak, e-posta adresleri ise telefonlar gibi tanımlanabilir olacak.Bu değişiklik, ICANN tarafından, internet tarihinin en büyük değişimi olarak gösteriliyor.
Bu değişikliğin zorlukları veya risklerinden bahsedecek olursak, yeni alan isimleri, yeni güvenlik endişelerini de beraberinde getirecek. Ayrıca, genel kullanıcı için kafa karışıklığı oluşturacak. Diğer bir endişe ise, web’in sadece yerel dilde hitab ettiği alanın genişlemesi.
Mevcut durumda Google, Korece ve Arapça harfleri desteklemeye başladı. Peki, klavyeler henüz tüm dil seçeneklerini desteklemeden ya da bu harfleri üzerlerinde bulundurmadan, farklı dillerdeki web adreslerini nasıl yazacaksınız? İşte bu da soru işaretlerinden birisi.
Lojistik olarak, bilgisayar üreticileri için, Batı “ABC” alfabesini ve Arapça, Yunanca, Japonca gibi diğer dillerdeki farklı harfleri birarada aynı klavye üzerinde üretmek pek de mümkün değil. Tabiki farklı dillerde olan sanal klavyeyi internetten indirmeniz mümkündür. Ancak, burada da bir sorun karşımıza çıkabilir. Mesela, Rus klavyesi, Windows ve Mac PC’lerden biraz farklılık gösterir ve sanal klavyeyi kullanabilmek için, klavye tuşları üzerine farklı karakterleri yapıştırmanız gerekmektedir.
Yani sonuç olarak, her ne kadar farklı alfabelerde yazılan web adresleri internet hayatına girmiş olsa da, birçok kişi için, bu adreslere erişim, o kadar da kolay olmayacaktır.
Geçtiğimiz hafta 40 ıncı yaşını kutlayan internet, bu 40 yıl boyunca, sadece İngiliz dilinde yazılan alan adlarını desteklemişti. İngilizce konuşulmayan ülkelerde ise, bu durum, İngilizce dilinin kullanım zorunluluğunu getirmişti.
Bundan böyle, dünyadaki diğer ülkelerin, web adreslerinde Latin karakter kullanımı zorunluluğu bulunmayacak, e-posta adresleri ise telefonlar gibi tanımlanabilir olacak.Bu değişiklik, ICANN tarafından, internet tarihinin en büyük değişimi olarak gösteriliyor.
Bu değişikliğin zorlukları veya risklerinden bahsedecek olursak, yeni alan isimleri, yeni güvenlik endişelerini de beraberinde getirecek. Ayrıca, genel kullanıcı için kafa karışıklığı oluşturacak. Diğer bir endişe ise, web’in sadece yerel dilde hitab ettiği alanın genişlemesi.
Mevcut durumda Google, Korece ve Arapça harfleri desteklemeye başladı. Peki, klavyeler henüz tüm dil seçeneklerini desteklemeden ya da bu harfleri üzerlerinde bulundurmadan, farklı dillerdeki web adreslerini nasıl yazacaksınız? İşte bu da soru işaretlerinden birisi.
Lojistik olarak, bilgisayar üreticileri için, Batı “ABC” alfabesini ve Arapça, Yunanca, Japonca gibi diğer dillerdeki farklı harfleri birarada aynı klavye üzerinde üretmek pek de mümkün değil. Tabiki farklı dillerde olan sanal klavyeyi internetten indirmeniz mümkündür. Ancak, burada da bir sorun karşımıza çıkabilir. Mesela, Rus klavyesi, Windows ve Mac PC’lerden biraz farklılık gösterir ve sanal klavyeyi kullanabilmek için, klavye tuşları üzerine farklı karakterleri yapıştırmanız gerekmektedir.
Yani sonuç olarak, her ne kadar farklı alfabelerde yazılan web adresleri internet hayatına girmiş olsa da, birçok kişi için, bu adreslere erişim, o kadar da kolay olmayacaktır.
Hacker olmak isteyen genç arkadaşlar dikkat etsin!
Hacker Kimdir!
*Hacker büyük ölçüde sosyal çevresinden kopan kişidir.Sosyal kopuklar yaşayan ve bu sosyal kopuklukları yarattıgı yeni dünysında oluşturmaya çalışan kişidir.
*Hacker geçmişte yaşadıgı olaylarn-bilme arzusu gibi duyguların veya piskolojik-sinirsel vs gibi rahatsızlıkların sonucunda bir dünyaya yitilir.Normal hayatta başaramadıgını kuvvetli oldugu dalda ki sanal alemse mevzu Hackerlıkta başarmaya çalışır.İçindeki öfke yada arzuları tamamlama yoluna gider.
*Konumuz Hacker oldugundan ''Hacker'' lafını bu yazıda çok duymaktasınız.Hackerlık sosyal çevreden yitilmiş-Mutsuz-Kendine yeni bir dünya arayan ;Sinirsel-Piskolojik rahatsızlıkları olan kişilerin herangi bir ugraşıdır.Örnek vermek gerekise;Seri Katil Cinayetleri!Nasıl Seri Katil azınlıksa-Genel sosyal çevrede Seri Katil olmayan guruplar varsa.Hacker da öledir.Genel Sosyal çevrede Normal Porgramlar aracılıgı ile iş yapan ve normal düzlemde vakit öldürenler kullanıcılar çogunluktadır.Bir Seri Katil Hazırsal kullanmaz!Zeka ve Kullanacagı materyalleri zekasına göre şekil verir(Herşey bir planın parçasıdır).Normal bir insan ise nasıl İnternette programa bagımlı ise burdada HAZIR(BİRBİRİNİN AYNI USÜL!) silah ve benzeri objelere bagımldır.Kişi BİRBİRİNİN AYNI USÜL ile hareket eder!Ve olay gerçekleşir.Ve Tekrarlanır.Sadece isimler degişir.
Hacker-Seri Katil gibilr-Tekrarın dışına çıkanlardır.Yani Normalin dışındaki ANORMALLER!Sanalsal versiyonu ise;Hacker program kullanmaz.Porgramlarını''Seri Katil'gibi kendi bulur ve yapar.Hacker bir plan içinde hareket eder.Yani bir yörüngeye saplıdır.Saplantılıdır.Çünkü Hacker ve Seri Katil Gibi kişiler saplantılı olduklarından digerlerinden ayrılılar.Pes etmezler.Bu aşırı ugraş onları sosyal çevreden alı koyar.Alı koydukları için KENDİLERİNE HAS DÜNYALARI VARDIR.ve NERDE NE YAPACAKLARI çok zor KESTİRİLİR.
*-Hacker adlı kişi;Bilg. başında sabahlayan-Konuşma bozuklukları olan-Duygu ve düşüncelerini Anlatmada problem çeken-Hırçın -Öfkeli-Kinli-Saplantılı-Yönetme ve hükmetme istegi olan-Övülmek yada tam gerçekligiyle;Hayatta Başaramadıgı''Kendine Güven Duygusunu veya Kendine İlgi Duyulmasını'gerçekleştirmek için illegal yollara başvuran.Bunlardan en az 3(üç) Mutlaka vardır!Başvurdugu yollarda bu saydıgım Kutsal yada Ebebeyinlikten gelen yaşanmışlık ve bu yaşanmışlıga baglı kalan duygusal açlık oldugundan_>Ugraşılan ugraş bir saplantıya ve kutsallıga dönüşür.Aynısını Seri Katil dede göreceksiniz.Bakın bu piskosu en iyi anlatan seri Katil filmi''Testeredir''Lütfen piskolojiye dikkat.Bunun sanal Versiyonu ise Hackerdır.
Hacker=Hackleri ileSeri Katil ise;Cinayetleri ile vardır.Artık Kendilerinden vaz geçmişlerdir.Bedenden ve zamandan vaz geçiş vardır.Ama hiç bir Hacker ve Hiçbir SeriKatil;Bunları kabul etmez!Çünkü amaç Kutsaldır.Sen onu hiç bir zaman anlıyamazsın.Düşünseli %100 sabittir.Egoları diger insana göre çok büyüktür.Diger insanlarla kıyaslanamaz!Hiç bir hacker ve Serikatil geçilmek istemez!Eger bu olursa sosyal çevrenden ve ebebeyinden yani kısaca yaşanmışlıktaki bastırılmış duygular açıga çıkar ve kontrollerini kaybederler.Ve ugraştıkları şeyi hızlandırırlar.
Hacker Hacklemeyi çogaltır.SeriKatilde Cinayeti!
İster Hacker kötü siteleri Hackledigini İma etsin!İsterse Serikatil Kötü insanları öldürdügünü ima etsin bu saydıgım duygusal birikimler en az 3 belirtisi vardır.(Örnek Testere!BU YÜZDeN VERDİM ÇOK İYİ İNCELENMELİ O FİLM!Sakın film olarak bakmayın Düşünce ve görüş Olarak.Katilin kendini tanımlaması!)Piskolojik rahatsızlıklarda bonustur.
Bu kişiler Sosyal çevrede uyumsuzluklar başlar bir yaşanılmışlıktan dolayı.Ancak Diger İnsanlardan Daha zekilerdir.Yani Buluşsal beyinleri vardır.Buda apaçık bir gerçektir.Kimbilir;Aşırı buluşsal Zeka(zeki) ve yaşanılmışlıklar tıranvalar ve kutsal bir ugraş bu yola saptırılıyor.Hacker ve SeriKatillerin Yaşamı CEHENNEM GİBİDİR.O yüzden ölümü göze alırlar.Ve hatayı bu yüzden yaparlar.Sosyal çevreden o kadar kopuklardır ki!Tek bagımsızlıklık kendileridir.Ve Bu bagımsızlık aşırı öz güven getirir .Amaçta kutsaldır.Ve devleşirler.Buda En büyük hataların habercisidir.Açık verirler.Ama zor yakalanırlar.Hayatları nasıl mı;Kaybedecek fazla şeyleri yoktur.Suyu içtigini hatırlamazlar.İçtigini hatırlasa bile tadını hatırlamazlar(Hayat)O saplantı onları yer bitirir.
SERİ KATİL BEDENİNHACKER SANALIN VİRÜSÜDÜR(YOK EDİCİ-YOK ETMEYE YÖNELİK VİRÜS)Tek fark bu ortak payda saydıklarım ve VİRÜS!
Özenmeyin.Yapamazsınız.Bunlar olmadıkça!Cehennemsel yüke özenilmez.YÜKÜ ÇOK AGIR!
*Hacker büyük ölçüde sosyal çevresinden kopan kişidir.Sosyal kopuklar yaşayan ve bu sosyal kopuklukları yarattıgı yeni dünysında oluşturmaya çalışan kişidir.
*Hacker geçmişte yaşadıgı olaylarn-bilme arzusu gibi duyguların veya piskolojik-sinirsel vs gibi rahatsızlıkların sonucunda bir dünyaya yitilir.Normal hayatta başaramadıgını kuvvetli oldugu dalda ki sanal alemse mevzu Hackerlıkta başarmaya çalışır.İçindeki öfke yada arzuları tamamlama yoluna gider.
*Konumuz Hacker oldugundan ''Hacker'' lafını bu yazıda çok duymaktasınız.Hackerlık sosyal çevreden yitilmiş-Mutsuz-Kendine yeni bir dünya arayan ;Sinirsel-Piskolojik rahatsızlıkları olan kişilerin herangi bir ugraşıdır.Örnek vermek gerekise;Seri Katil Cinayetleri!Nasıl Seri Katil azınlıksa-Genel sosyal çevrede Seri Katil olmayan guruplar varsa.Hacker da öledir.Genel Sosyal çevrede Normal Porgramlar aracılıgı ile iş yapan ve normal düzlemde vakit öldürenler kullanıcılar çogunluktadır.Bir Seri Katil Hazırsal kullanmaz!Zeka ve Kullanacagı materyalleri zekasına göre şekil verir(Herşey bir planın parçasıdır).Normal bir insan ise nasıl İnternette programa bagımlı ise burdada HAZIR(BİRBİRİNİN AYNI USÜL!) silah ve benzeri objelere bagımldır.Kişi BİRBİRİNİN AYNI USÜL ile hareket eder!Ve olay gerçekleşir.Ve Tekrarlanır.Sadece isimler degişir.
Hacker-Seri Katil gibilr-Tekrarın dışına çıkanlardır.Yani Normalin dışındaki ANORMALLER!Sanalsal versiyonu ise;Hacker program kullanmaz.Porgramlarını''Seri Katil'gibi kendi bulur ve yapar.Hacker bir plan içinde hareket eder.Yani bir yörüngeye saplıdır.Saplantılıdır.Çünkü Hacker ve Seri Katil Gibi kişiler saplantılı olduklarından digerlerinden ayrılılar.Pes etmezler.Bu aşırı ugraş onları sosyal çevreden alı koyar.Alı koydukları için KENDİLERİNE HAS DÜNYALARI VARDIR.ve NERDE NE YAPACAKLARI çok zor KESTİRİLİR.
*-Hacker adlı kişi;Bilg. başında sabahlayan-Konuşma bozuklukları olan-Duygu ve düşüncelerini Anlatmada problem çeken-Hırçın -Öfkeli-Kinli-Saplantılı-Yönetme ve hükmetme istegi olan-Övülmek yada tam gerçekligiyle;Hayatta Başaramadıgı''Kendine Güven Duygusunu veya Kendine İlgi Duyulmasını'gerçekleştirmek için illegal yollara başvuran.Bunlardan en az 3(üç) Mutlaka vardır!Başvurdugu yollarda bu saydıgım Kutsal yada Ebebeyinlikten gelen yaşanmışlık ve bu yaşanmışlıga baglı kalan duygusal açlık oldugundan_>Ugraşılan ugraş bir saplantıya ve kutsallıga dönüşür.Aynısını Seri Katil dede göreceksiniz.Bakın bu piskosu en iyi anlatan seri Katil filmi''Testeredir''Lütfen piskolojiye dikkat.Bunun sanal Versiyonu ise Hackerdır.
Hacker=Hackleri ileSeri Katil ise;Cinayetleri ile vardır.Artık Kendilerinden vaz geçmişlerdir.Bedenden ve zamandan vaz geçiş vardır.Ama hiç bir Hacker ve Hiçbir SeriKatil;Bunları kabul etmez!Çünkü amaç Kutsaldır.Sen onu hiç bir zaman anlıyamazsın.Düşünseli %100 sabittir.Egoları diger insana göre çok büyüktür.Diger insanlarla kıyaslanamaz!Hiç bir hacker ve Serikatil geçilmek istemez!Eger bu olursa sosyal çevrenden ve ebebeyinden yani kısaca yaşanmışlıktaki bastırılmış duygular açıga çıkar ve kontrollerini kaybederler.Ve ugraştıkları şeyi hızlandırırlar.
Hacker Hacklemeyi çogaltır.SeriKatilde Cinayeti!
İster Hacker kötü siteleri Hackledigini İma etsin!İsterse Serikatil Kötü insanları öldürdügünü ima etsin bu saydıgım duygusal birikimler en az 3 belirtisi vardır.(Örnek Testere!BU YÜZDeN VERDİM ÇOK İYİ İNCELENMELİ O FİLM!Sakın film olarak bakmayın Düşünce ve görüş Olarak.Katilin kendini tanımlaması!)Piskolojik rahatsızlıklarda bonustur.
Bu kişiler Sosyal çevrede uyumsuzluklar başlar bir yaşanılmışlıktan dolayı.Ancak Diger İnsanlardan Daha zekilerdir.Yani Buluşsal beyinleri vardır.Buda apaçık bir gerçektir.Kimbilir;Aşırı buluşsal Zeka(zeki) ve yaşanılmışlıklar tıranvalar ve kutsal bir ugraş bu yola saptırılıyor.Hacker ve SeriKatillerin Yaşamı CEHENNEM GİBİDİR.O yüzden ölümü göze alırlar.Ve hatayı bu yüzden yaparlar.Sosyal çevreden o kadar kopuklardır ki!Tek bagımsızlıklık kendileridir.Ve Bu bagımsızlık aşırı öz güven getirir .Amaçta kutsaldır.Ve devleşirler.Buda En büyük hataların habercisidir.Açık verirler.Ama zor yakalanırlar.Hayatları nasıl mı;Kaybedecek fazla şeyleri yoktur.Suyu içtigini hatırlamazlar.İçtigini hatırlasa bile tadını hatırlamazlar(Hayat)O saplantı onları yer bitirir.
SERİ KATİL BEDENİNHACKER SANALIN VİRÜSÜDÜR(YOK EDİCİ-YOK ETMEYE YÖNELİK VİRÜS)Tek fark bu ortak payda saydıklarım ve VİRÜS!
Özenmeyin.Yapamazsınız.Bunlar olmadıkça!Cehennemsel yüke özenilmez.YÜKÜ ÇOK AGIR!